29 Ekim 2014 Çarşamba

Ben güzele güzel demem, estetik botoks olmadıkça...


Bazı kadınlar neden doğallıklarından uzaklaştıkça daha güzel olduklarını zannederler? Nasıl bir güzellik anlayışıdır böylesi? Doğal halleri gayet de güzel olan kadınlar neden ille de oralarıyla buralarıyla  oynatırlar, olur olmaz makyaj yaparlar, saçlar ten rengiyle alakasız renkten renge dönüşür ve neticede maymuna dönmüş halleriyle salınırlar ortalıkta? Gerçekten üzülüyorum bazı hemcinslerim ve arkadaşlarımın hallerine...

Bir arkadaşımın sosyal medya hesabındaki resimlerine bakıyordum az önce. En yapmacık, en boyalı ve yapaylık kokan resimlerini koymuş. Öte yandan arkadaşlarının kendisini en bir şeker haliyle çekip, etiketledikleri

23 Ekim 2014 Perşembe

İyi ki kurtulmuşsun Sofya...


Sofya Tiyatro Binası

Budapeşte'yi enikonu yazdıktan sonra, Sofya'yı yazmasak üvey evlat muamelesi gibi olacaktı sanki. İçim elvermedi. Sofya da ziyadesiyle paylaşılmaya değer bir şehir zira. Ama şu da bir gerçek ki, Budapeşte'nin hemen ardından gitmemek lazımmış Sofya'ya mirim. :) Çünkü Budapeşte gibi büyüleyici ve her yönüyle insanı doyuran bir şehirden sonra Sofya acık dökük geliyor doğal olarak ilk anda. Ama direkt gidersen sorun

15 Ekim 2014 Çarşamba

Romatizmalı Gahpe


Birkaç gün önce sabah kemik ve kaslarımın içten içe sızlamasıyla kalktım yataktan. Başka da bir şeyim yok ama. Hani burun akıntısı, boğaz ağrısı gibi belirtiler yok. 'Hmm, hava kapalı, demek yağmur yağacak, onun belirtisi zahir' dedim. :) Zaten son yıllarda ne zaman böyle bir bacak ağrısı falan olsa arada, 'Yaşlılık işte, yağmur yağacak yağmur!' deyip gırgır  yapar, sallamazdım pek. Bir de çocukluğumda izlediğim bir Türk komedi filminden

12 Ekim 2014 Pazar

Fotoğrafın Mutlu mu?!


Fotoğrafların insanlardan daha dürüst olduğunu düşünmüşümdür hep. Yalan söyleyemezler, mış gibi yapamazlar. Gerçekte içinde bulunulan duygu durumu, yaşadığın hayatta, birlikte olduğun kişilerle mutlu olup olmadığın fotoğraflarda hissedilir. O fotoğraf makineleri sadece görüntüyü çekmez, duyguları da çeker adeta. İstediğimiz kadar mış gibi yapalım, nafile. Hisler fotoğraflarda kabak gibi görünür. 

O an gerçekten mutluysak, titreşimimiz, enerjimiz o boyuttaysa, pişmiş kelle gibi sırıtmasak, öylece dursak bile

2 Ekim 2014 Perşembe

Egon mu var, derdin var...


Ey ego, sen nelere kadirmişsin! Ne işler açarmışsın insanın başına. Ne dostluklara, kardeşliklere, ilişkilere mal olurmuşsun varlığınla sinsi sinsi. Meğer egon kadar alçak gönüllü, egon kadar kibirli; egon kadar öz eleştirel, egon kadar kusursuz ve mükemmel; egon kadar affeden, egon kadar katı; egon kadar özür dileyen, egon kadar