26 Nisan 2015 Pazar

Paylaşıyorum, öyleyse varım...



Sosyal medyadaki abuk subuk haller yaz yaz bitmeyecek korkarım. Bir süredir, henüz okuma yazma bilmeyen, sosyal medyada herhangi bir varlık esamesi göstermekten aciz, bir karış sabi sübyan çocuğuna hitaben sosyal medya üzerinden özel gün kutlamaları, sevgi mesajları, methiyeler yazmak nedir, hangi amaca hizmet eder, düşünmekteyim esaslıca. Bir gün büyür, okur da, ne kadar da sevildiğini hisseder diye midir? Yoksa o an odasında hım hım oyun oynayan, an itibarıyla burnundan özenle çıkardığı gogayı halıya mı, duvara mı sürse, yoksa ağzına mı atsa karar veremeyen, hakkında sosyal medyada dönen kutlamalardan, mesajlardan

13 Nisan 2015 Pazartesi

Tüketim Arsızlarından Sabun Yapma Projesi



Bugün aklıma dünyayı gözü dönmüş vaziyette tüketen birkaç tanıdığım geldi nereden icap ettiyse. Böyle bodoslama girince ne tür kişilerden bahsettiğim gözünde canlanmamıştır belki. Hani şu indirimde diye ihtiyacı olsun olmasın yeri göğü satın alan, mütemadiyen çarşı pazar mesaisi yapıp, bulduğu çeri çöpü eve taşıyan; üç günde bir eşya, mobilya değiştiren tipler var ya, tam olarak onlardan bahsediyorum. Kökleri kuruyasıca, beyinlerindeki tüketim arsızlığı bölmesi eriyip, kulaklarından yeşil yeşil akasıca, güzelim dünyanın suyunu toprağını, tüm kaynaklarını sömürüp orgazm olan kafaları kopasıca keneler... Çok kızıyorum bu tür çapsızlara, kendilerini her şeyin efendisi zanneden ekmek beyinlilere çok. Yüzlerine diyemeye diyemeye de şişiyorum her zamanki gibi, bu sefer de ben şişe şişe balona dönüyorum evladım. Şişip gerildiğimle kalıyorum öyle

3 Nisan 2015 Cuma

PK mi? O ne?!


Bir süre önce din, iman, Allah, kitap mevzularının çarpıtılmasına, düşünmeden, anlamını bilmeden uygulanmasına, saçma sapan ritüellere, tarikatlara vs. takıntılı olduğumu bilen bir arkadaş, malum konularda tatlı bir sohbet esnasında PK isimli bir film önermişti. "Mutlaka izle, çok beğeneceğine eminim!" diye de noktayı koymuştu. Gel gelelim bir Bollywood filmi olması sebebiyle uzunca bir süre izlenecekler listemde öylece durdu, garip, boynu bükük, ve fakat yine de gün gelip, tarafımdan izlenme şerefine nail olacağı umudunu da asla yitirmeden. 😜

Gel zaman, git zaman, günler geçip, haftalar devrilir, lakin elim bir türlü filme gitmezken, sanırım zalim kader yine ipleri eline aldı, acımasızca ağlarını ördü ve iki gün önce içime durup dururken 'Gulp!' diye bir sıkıntı çöktürdü. Gözünü sevdiğimin kaderi, zaten ne geliyorsa başımıza onun yüzünden geliyor. Ee ne de olsa ben de ucundan acık Türk'üm, doğruyum. İşin içinden çıkamadım mı, anında kadere kısmete bağlarım, affetmem. En doğal hakkım sonuçta... "Yarın buluşup, kahve içelim mi?"