- Zaten temiz olan evlerimizi, her yeri kaldırıp, tozu
dumana katıp, dip bucak, enine boyuna bir daha temizleyip, meseleyi illa ki işkenceye
çevirmek midir bayram?
- Normalde hiç görüşmediğin, görüşmek de istemediğin
ve paylaşacak hiçbir şeyinin olmadığı akrabalarına sırf yapman gerektiği için
yirmişer dakika uğrayıp, duygusuzca görevini ifa etmek midir bayram?
- Bayram sevdiklerimizle bir araya gelmek için
vesileyse gerçekten, sadece sevdiklerimizle, ya da özlediklerimizle bir araya
gelmemiz, samimiyetsiz birlikteliklerden kaçınmamız gerekmez mi peki aslında?
- Zaten istemeden, adet yerini bulsun diye uğranılan
her kapıda, hiç istemeden, hatır için yediğin bin bir çeşit tatlı maharetiyle
bedenine ve de ruhuna yaptığın işkence midir bayram?
- Amca oğlu benim babama gelmedi, o halde ben de
amcama gitmem hesabı mıdır peki bayram? İçinden geliyorsa gitmek, gelmiyorsa laf olsun
diye gidip de mevzuyu mundar etmemek değil midir güzel olan?
- Tek bir mesaj yazıp, rehberdeki herkese isimsiz,
selamsız gönderip, vicdanımızı rahatlatmak mıdır bayram? Yoksa gelen bu tarz kopyala yapıştır mesajlara ayıp olmasın diye cevap verme işkencesi midir özünde?
- Bugünün şartlarında gardıroplar ağzına kadar
doluyken, yılın her ayı, her mevsimi çok şükür istediğimizi alıp
giyinebiliyorken, bayram diye ille de yeni kıyafetler alıp, ille de yepisyeni
giyinip, şıkır şıkır gezmek midir yoksa? Peki bunun kapitalizmin oyunu denilen
sevgililer gününden farkı nedir öyleyse?
- Her bir şeyin amacını aşması, suyunun çıkarılması,
ardı arkası sorgulanmadan, mantıksızca yerine getirilmesi midir peki bayram?
- Ya da şehir ve iş yaşamından bunalmış olması
sebebiyle bayram tatilini değerlendirip, çekirdek ailesiyle tatile çıkıp, güzel
anılar biriktirmeyi, dinlenmeyi tercih edenleri yargılamak mıdır bayram? Yoksa bayramı tatil
görenlere eyvah geleneklerimiz elden gidiyor çığırtkanlığı yapmak mıdır?
- Yoksa "Can almak yerine bir ağaç ekelim, bir çocuğun
ihtiyaçlarını giderelim, bir kuruma bağış yapalım" diyen iyi niyetli insanlara ağzı
köpüre köpüre, din iman elden gidiyor diye böğürmek, bununla da kalmayıp
hadis-i şeriflerle din dersi vermek midir bayram?
Bayram yardımlaşma, sevgiyi paylaşma, sevdiklerinle
bir araya gelip, güzel anlar yakalamaksa eğer, varım elbette. Lakin şu yukarıdakilerin
hiçbirinde yokum, olmayı da düşünmüyorum kimsenin hatırına...
Gönlünüzce, kendi değerlerinize ve önceliklerinize
göre kutladığınız, ya da kutlamayıp, yan gelip dinlendiğiniz; sırf gelenek diye
bir şeyleri yerine getirerek maymuna dönmediğiniz; huzurlu, özgür ve mutlu
bayramlarınız olması dileğiyle... 😊
***********************************
Not: Paylaşımları lütfen copy/paste ile değil, alttaki
butonları kullanarak yapalım. :)
Ben de o yukarıda yazdığın, sadece gelenek diye doğru bulmadığımız halde yaptığımız yapmak zorunda hissettiğimiz şeylerde yokum. Hele da kurban keseceğiz diye her yeri kan gölüne çevirmekte, hayvanlara işkence ederek kesmekte hiç yokum.
YanıtlaSilBayram gibi bayramlar yaşamak dileğiyle
Sevgiler
Sorma kardeş, kan gölü meselesine hiç girmeyeyim dedim bilinçli olarak. Körü körüne uygulamacılar hemen atlayıp artık mezbahalarda kesiliyo, steril ortamlarda vıdı vıdı diye başlarlar şimdi diye. Oysa ki daha bugün balkondan karşı evin bahçesindeki kesimi canlı izledik yani. De en güzeli gözü kör, kulağı sağır, yüreği kalıplaşmışlarla hiç bu muhabbetlere girmemek. ;)
SilBenden de kocaman sevgiler... :)
Bizim toplumca düğünümüz de, ölümümüz de, bayramımız da işkence. Evleneceksin, "şu düğün işleri bitse de kurtulsak" der mi insan? Dedirtirler. Yakının ölür, yok yedisi, yok onbeşi, yok kırkbeşi, kafanı toparlamana izin vermezler. Bayram geldiği için üzülen insanlar topluluğu var ki ben onlardan biriyim kesinlikle. Boğazı kan gölü yapmak, nasıl bir bayram bu yaa. Neyi kutluyoruz, nasıl kutluyoruz. Hayvan keserek kutlanan bir bayram benim bayramım değil.
YanıtlaSilOyy Kitapsız Kedi, ne güzel yerlere dokunmuşsun. Yok yedisi, onbeşi, yok düğün stresi falan. Hepsi ayrı ayrı değinilesi, uzuuun uzun deşilesi konular. Öpüyorum yüreğinden, yazıya döken kaleminden. <3
SilYalnız son cümlene de hemmen cevabı yapıştırırlar sevgili din kardeşlerim: Yediğiniz köftelerin etleri serada mı yetişiyo?! Bayram bahanesiyle normalde tüketilenin kaaat kat üzerinde et tüketimi olmasınıysa nasıl açıklıyollaa bilemiyorum tabi şu kıt aklımla...
Oy oy oy harika yazmışsın, hani ne derler hislerime aynen tercüman olmuşsun. Özellikle sondan üçüncü madde tam benlik. :) aynen katılıyorum. Ayrıca kimse gitmek istemediği birisine bayram diye zoraki gitmemeli...samimiyet, içtenlik olmadıktan sonra ne öyle zoraki gitmek giden de hissediyor, kendisine gidilen de:)
YanıtlaSilkısaca kalemine sağlık:)
Teşekkürler Müjde. :) Sus sus nereye kaa ama di mi. Düşünmeden, hissetmeden uygulamak konusunda üstümüze yok ne de olsa. Allah akıl fikir ihsan eylesin herkese.
SilBayramın kutlu olsun bu vesileyle. Bücürüğünki de ;) Sevgiler...
Kalemine sağlık mimikli böcek... Yazılanları okudukça yalnız olmadığımı hissetmek iyi geliyor:) Sevgiler...
YanıtlaSilİşin gerçeği, ben de sizin yorumlarınızı gördükçe yalnız olmadığımı hissedip, hafifliyorum Persephone. Yıllardır bunlar gözüme çarpar, canımı sıkar. Ama bir Allahın kulu da çıkıp benzer birşey söylemedi. Sanki herkes çok mutlu da ben çıkıntıymışım gibi hissettim hep. Demek değilmiş. Ooohhh! İyi ki yazmışım.:)
SilÖpüldünüz efeniiimm... <3
bir bayramı daha devirdik iyimi..
YanıtlaSilzaman acımasız mı ne?
Zamanın acımasızlığı konusunda yaş ilerledikçe bi farkındalık, bi aydınlanma hali oluşuyo sanırım Safransarı. ;) Ben de aynı moddayım mirim. :)
Silbayram diye bişey yoktur.
YanıtlaSilaç kalma korkusu, sonsuz yaşam isteği , ölümden korkma, sex ve su açlığı çeken arapların kıçından uydurduğu şeyler...
Syrakusa alem adamsın yahu! :D Güldürdün yine, ki hiç gülebilecek enerjim bile yokken. Büyüksün ne diyim. ;)
Silay evet evet yaaa :))) bi de bayram tatile gitmek de olabiliyoooo :)))
YanıtlaSilDemek sen tatile gittin. Yakaladıııım, geleneksiz seniii. ;) :P
Silçocukken güzeldi dedikleri bayramlardayız artık :)
YanıtlaSilHoşgörüsüzlük ve tahammülsüzlük anlamında özellikle, kesinlikle katılıyorum cileklirecel... :)
SilEvet, yazdıklarınıza ben de imzamı atarım, çok doğru! Belki sizin yazdıklarınızın bir tekrarı gibi olacak ama yine de söylemeden geçemeyeceğim; özlemek galiba bayram, sahip olmadığın ve olamayacağını sandığın bir şeye sahip olmak, sevdiklerinle bir araya gelmek, yaşadığın yeri seni ziyarete gelecekler için temizlemek ve düzenlemek, evde misafirlere ikram edecek yiyecek bir şeyler bulundurmak, üzgünsen bile gülümsemek ve güzel şeylerden bahsetmek.... ve daha bunun gibi pek çok şey...
YanıtlaSilÇok içten olmuş yorumunuz. Teşekkür ederim katkınıza. <3 Sevgiler... :)
SilUu tam yerine dokunmuşsunuz. Birebir katılıyorum yazdıklarınıza ama nedense beynim birkaç kısım cevaplar yetiştirmeye çalışıyor :) Akrabalar konusunda aslında haklısınız, yıllarca hiç de hoşlanmadığım akrabalarımı bayramlarda görüp şöyle bir gülümseyip el öptüğüm oldu. Ama şimdi büyüdükçe ve çok nadir bir araya gelip güzel vakit geçirdikçe bağları da koparmamak gerek diyorum. Akraba-akbaba ilişkisi gerekten doğru olsa da insan bir yerde vicdan yapıyor ve yaa şurda da iyiydik diyor. İkilemde kalmak kötü :)
YanıtlaSilKaleminize sağlık. İyi haftalar.
:) İçinizde böyle duygular varsa zaten görüşmelik akrabalıklar da var demektir etrafınızda. Benim de var çok sevdiğim, özlediğim akrabalarım. Benim kastettiğim akbabalardı asıl. ;) Çok teşekkürler güzel yorumunuz için. Size de iyi haftalar, sevgiler... :)
Silmerhabaaa :) bloğunu yeni keşfedip takibe aldım bende beklerim,sevgiler :)
YanıtlaSilHoşgeldiin... Yola çıktım bile. ;)
Sil