Şu ara en takık olduğum feysbuk aymazları, günde on kez profil ve kapak resmi değiştirenler sanırım. Düşünüp düşünüp, çözemediğim, aklıma havsalama sığdıramadığım bir durum zira. Bir insan bunu neden yapar ki diye sorar, kendi kendime bilumum cevaplar da bulurum gerçi. Gel gör ki, hiçbirinden tatmin olmam, bir arpa boyu yol alıp da ferahlayamam. Bir insan neden eşek anırdıkça profil resmini değiştirme ihtiyacı duyar ki? Her fotoğrafta ne kadar güzel olduğunu kanıtlamak için mi? Mütemadiyen milletin duvarını işgal edip, gündemde olmak için mi? On yüz bin beğeni alıp, egosunu parlatmak için mi? Can sıkıntısından mı, yoksa hayatındaki, içindeki kocaman boşluktan mı? O değil de,
bunu yaparken, kendini küçük düşürme ihtimalini hiç mi düşünmez acaba? Komik duruma düştüğünü, ne kadar ilgi sevgi kumkuması olduğunun düşünüleceği aklına gelmez mi insan? Bilmiyorum, bilemiyorum, ne tepki vereceğimi bilemeyerekten izliyorum mirim...
bunu yaparken, kendini küçük düşürme ihtimalini hiç mi düşünmez acaba? Komik duruma düştüğünü, ne kadar ilgi sevgi kumkuması olduğunun düşünüleceği aklına gelmez mi insan? Bilmiyorum, bilemiyorum, ne tepki vereceğimi bilemeyerekten izliyorum mirim...
Beğenilmeyi, sevilmeyi herkes ister elbet. Lakin bu değil ki evladım, bu değil yani. Hiç alanım değil ama bu bariz rahatsızlık boyutunda sanki artık. Gerçekten söyleyecek söz bulamadığım nokta. Komiksiniz diyebiliyorum sadece, gerçekten komik ve belki de yardım edilesi... 😕
Öte yandan, her insan evladı herhalde özel anlarını sevdikleriyle paylaşmak ister. Bu ihtiyaca binaen eskiden de birbirimize albümlerimizi falan göstermez miydik zaten. Lakin özel alan, mahremiyet meselesi yerle bir şu günlerde. Gittiği her yeri, her şeyi fotoğraflayıp, gördüğü her abuk subuk şeyin önünde toplu halde, tek tek o eşsiz endamını çekip çekip paylaşanlar güruhu var ki, bana göre onlar da ayrı birer klinik vakadır nacizane. Amcam/ teyzem tam anlamıyla hayatındaki otu çöpü ne varsa paylaşıyor bildiğin, aralıksız ve olabildiğince de kalitesiz... Mahalle arası sinekli kafede oturmuş arkadaşlarıyla çekirdek çitlerken; saçma sapan, hiçbir özelliği yahut güzelliği olmayan sıradan sokaklarda araba kullanırken; bilmem hangi geri zekalı kafanın icadı alışveriş merkezinin, bol insanlı, bol uğultulu, birbirine karışmış yemek kokulu, insana yesem de kaçsam duygusu veren adeta kötü enerji timsali yemek katında fastfood yerken; kuaförde saçını kestirip, kaşını aldırırken (yeri gelmişken, bu kategoride 'özel bölgeye ağda yaptırırken' temalı paylaşımlarınızı da bekliyorum heyecanla!); komşusuyla günlük, üzerine çamaşır suyu damlamış eşofmanıyla en sıradan haliyle kahvesini içerken paylaşanlardan tut da, o çok özel, sadece kendisinin dünyaya getirebileceği kadar özel ve çok ama çok zeki çocuğunun aldığı 'alanında tek' karneyi paylaşanlara, aldığı nefese kadar resimleyip servis edenlere kadar uzar gider bu liste satırlarca. Şimdi buradaki hiç bilinmeyenli okkalı soru da insan neden 'her yaptığını' paylaşmak ister? Yaptıklarının çok özel şeyler olduğunu düşündüklerinden mi acaba? (Mal müdürü müsün evladım?! Herkes yiyor, içiyor, ve dahi neticelendiriyor. Senin yaptıkların boncuklu mu da özel olsun? Neyi ispatlama çabasıdır bu? Alametifarikan ne ola ki senin yani? Jumbo karides değilsin ki, olsa olsa hamsisin be evladım?! Ne etsin millet senin orada burdaki avam hallerini?!) Öte yandan, olaya farklı açıdan bakınca da acaba bu insanlar paylaşmak için mi yaşar sadece diye de düşünmüyor değilim hani. O halde bu durum da yemek için yaşamak/ yaşamak için yemek kabızlığına bağlanmış demektir. Cümleten hayırlı olsun...
Keza her gittiği mekandan bildirim atanlar var ki beyinlerinden öpülesice, dokundurmadan geçmemek lazım. Zira şüphesiz ki çok özel beyin kıvrımlarına sahipler kendileri. Hep var olsunlar, hayatımıza renk katsınlar inşallah, yoksa nice olur halimiz hafazanallah! Ufacık yoklukları bile ruhumuzu yorar nitekim. Anlayın işte konuyla ilgili halım nicedir. İnsanı alıştırıyorlar alıştırıyorlar ya böyle attıkları adımdan haberdar etmeye, ara verdiklerinde boşluk hissediyorum bildiğin. Hangi dala tutunacağımı bilemiyorum ayol. Kolay değil, insanın alışkanlıklarısız olabilmesi, öyle demeyin. Ha bir de tuvaletten bildirim atmıyorlar ya, ona da çok bozuluyorum mesela, yeri gelmişken serzenişleneyim. Hele bir de hacet büyük olup da uzun kalmışlarsa ne yapacağımı şaşırıyorum dakikalarca, ellerim titremeye, aklım bulanmaya başlıyor, öyle böyle değil. Yapmayın gözünüzü seveyim, etmeyin. Biz de ana kuzusuyuz değil mi canım?! Öyle habersiz, zırt diye canlı yayın kesilir mi? Hiç bilemedin "beş dakika teşaşür molası" diye ön bilgi verir insan, değil mi ama.
Her gittiği mekandan bildirim atanlar demişken bir de bunların aklı tamamen tutulmuş olanları var ki, onlarla ilgili ne düşüneceğimi, hissedeceğimi bilemez durumdayım samimiyetle. Mantığım, duygularım kilitlenip, kabıza bağlanıyor, tepki veremez hale geliyorum yaptıklarını izlerken. Memleketin bir yerine ateş düşmüş, kötülük, sayısız masum insanın canını almış, yüreklere acı, boğazlara düğüm çöreklenmiş, feysbuk, tvitır ne varsa yıkılıyor acı ve çaresizlikten, aynı anda bizim aklıgidikgiller familyası mensubu kardeşimiz, deniz kenarında çarpık parmak/ düz taban ayak temalı, 'huzur' başlıklı postunu atıyor huşu içerisinde. Yetinmiyor, saatler boyu aralıklarla yer bildirimi, yemek paylaşımları, kişisine göre kedi videoları vesairle kollektif acıya adeta iyi niyetli tüylerini dikiyor ve geceyi deniz kıyısındaki bira, düğün fotoğrafları, hiç bilemedin karikatür paylaşımıyla taçlandırarak son dokunuşunu yapıyor. Şu an yazarken bile ne diyeceğimi, hangi kategoride değerlendirip saydıracağımı bilemiyor, sadece susmak istiyorum kendilerine. Gerçekten benim gibi her bir şeye diyecek iki kelamı olan birinin bile kelimeleri, aklı havsalası dumura uğruyorsa bazen demek. Susma hakkımı kullanıyorum. Avukatımı bekliyorum... 😒
Bu konu bitmez dedim ya, bitmez mirim de, şu feysbuk üzerinden ona buna saydıranlara, atarlananlara dokundurmadan da kapatamayacağım hoşgörüne sığınarak. Hayatı feysbukta yaşama durumu öyle bir boyutta ki adem evladının, ilişkisi mi başlamış, kavga mı etmiş, orgazm mı olmuş, evlenmiş mi, boşanmış mı yoksa uzatmalarda mı, an an canlı yayında. Hadi insan hayatında çok önemli anlar olması vesilesiyle evlilik, tören, özel anlar vs. paylaşılır elbet. Güzeldir, sevgidir, mutlululuktur zira, paylaştıkça çoğalır. Da, sevgilisiyle kavga edip, ayrılıp, feysbuktan özlü, laf sokmalı, üstüne kusmalı, dargın, kızgın haleti ruhiye saçmalıkları paylaşanlar yok mu, niyetine girsen roman olur halleri. Evladım gidip kendisine söylesene derdini. Yüzlerce insanın duvarını ve de aklını niye meşgul edersin özelinle bilmem ki. Hem madem ayrıldın, feysbuk hesabın o laf saydırdığın insana niye açık ki hala? Ha madem açık ve duvarın marifetiyle halen iletişimde kalmak istersin, o halde neden zat-ı muhteremin gül cemalini karşına alarak, yüz yüze, göz göze çözmezsin meseleni de yüzlerce kişinin beynini isilik edersen a nofut beyinlim? Hülasa çok yersiz hareketler bunlar. Bizimle değılsınız! Naydır onaylıyor, nor destekliyorum, bilesiniz...
**********************************
Malesef, nasıl olduysa önceki post tüm güzel yorumlarınızla birlikte uçtu. :( Üzgünüm...
YanıtlaSilHer kelimesine katıldığım bir yazıydı. İnsanlar ilgi çekmeyi çok seviyor ben buna bağlıyorum, tamam herkes ilgiden hoşlanır ama kimisi narsist boyutunda. Kimisi kocasına yarı tanrı muamelesi yapıyor facebook'ta, evleneli kaç yıl olmuş ama sürekli gelinlikli fotolar:)))ya her şeyi bıraktım göz var, yani nazar değecek, ayrıca hiçbir koca böyle şımartılmamalı. Bir de birinden duyulan, uyduruk şeyleri paylaşıyorlar, yok şunu paylaş her beğene tıklayınca bilmem ne oluyor! Veya dua yolla, kim beğenecek? Fenalık geliyor....
YanıtlaSilHahhaaa Müjde! Tam da birkaç gündür facebook- instagram 20 yıl önceki bütün düğün fotolarını yayınlayan birileriyle karşılaşmıştım. Üstüne sen deyince ne güldüm. :D Süpersin! :* Ayrıca hiçbir koca böyle şımartılmamalı! Hmmm... İyi ki önceki post silinmiş de yeniden yazmışsın. Özlü mözlü. ;) Sen öyle diyosan, boynumuz kıldan ince mirim, vardır bildiğin...
SilÇok teşekkürler üşenmeyip, aynı posta yeniden yorum attığın için. Gerçekten özelsin. kocaman sevgiler... <3
Feysbuk yapmıştııııır :D
YanıtlaSilKuvvetle muhtemel Handanım. Noldu anlamadım. İlk kez başıma böyle birşey geldi. Yeni yazımı yayınlamayı bırak, eskisi de uçtu gitti. Var bi tuhaflık... Sevgiler. :)
SilÇok doğru bir yazı. Facebook paylaşımlarından gına geldiği için engellediğim arkadaşlar oldu. İyi geldi onları engellemek:) Özlü sözler meselesi de çok komik :)
YanıtlaSilBenim de takibi bıraktığım, kısıtladığım bi dolu feyste. Yoksa insan kafayı yer hafazanallah.
SilTeşekkürler katkınız için ayrıca. Her zaman bekleriz efenim. Saygılar, sevgiler... :)
ayy anam valla okurken ben şiştim bile:)) Şahane bir yazı olmuş ellinize dilinize sağlık vesselam :) Gerçi doğru sözü söyleyeni dokuz köyden kovuluyor :))) ama olsun :):))
YanıtlaSilAha da kovuyolardı galiba beni demince. Yeni yazımı yayınlayayım derken saçma sapan hatalar verdi, üstüne de bu üstteki eski yazımı da uçurdu mu. :) Dokuz köyden kovucu komitesi işbaşında mı nedir?! ;)
SilSevgiler...
Her yediğini , gittiği yeri paylaşandan, abartılı yorumlardan ve sırf ortalığı karıştırmak için yalan haber paylaşanlardan sıkıldığım için facebook hesabımı kapattım. Oh be ... çok rahatladım :)) Sevgiler ;)
YanıtlaSilVay be, ne çok insan facebookunu benzer sebeplerden kapatmış. Bu yazıyı birkaç hafta önce paylaşmıştım asıl, dün bi şekilde uçtu diye yeniden paylaştım. Ve o yazınında altında da vardı birkaç kişi kapatan. Valla tebrik ediyorum. Ben hala yapamadım o işi. Bir gün yapar mıyım, bilmem. Sadece eskisine göre çooook az giriyorum, tek gelişme budur. :)
SilSevgiler benden... :)
Ben de söyleniyorum kendi kendime:) Artık daha az aralıklarla facebooka girdiğim için bu durumlardan paçayı yırtıyorum:))) Bu olan bitenin normal olduğunu da düşünüyorum aslında:) İnsanların psikolojilerine bakmak lazım bence;) Kalemine sağlık... Sevgiler...
YanıtlaSilAynı durum bende de Persephone. Çok az giriyorum. Duvarda zaman geçirmiyorum. Sadece bi şey paylaşmışsam yorumlara karşılık verip çıkıyorum genelde.
SilZaten insanların pitikolojilerine bakıp da çözülmeyecek bi hal de yoktur sanırım. ;) Sevgiler. :)
Selam, bende ikinci kısımdanım :) duygularımıza tercüman olmuşsun " oh be" iyi ki yazdın.
YanıtlaSilOkurken şişsek de yalnız değilim duygusu da iyi geliyor hani.
Keyifli haftasonunuz olsun şimdiden.
Sevgiler...
:) Ne tatlı yazmışsınız. 'Oh be' diye... Ben de yazınca bi oh'ladım ne yalan söyliyim. Rahatladım içimi dökünce bildiğiniz. ;) Ve kesinlikle şu blog dünyasında yalnız değilim hissi çok sık yaşadığım birşey. Haklısın.
SilSize de güzel bir hafta sonu olsun. Sevgiler. :)
Çok güzel ve doğru tespitler. Her gidilen yerden 'selfi'eşliğinde durum bildirmeler, sık profil resmi değişimi bana komik geliyor. Yeni dünya düzeninin bir parçası da bu sanırım. :)
YanıtlaSilYeni dünya düzeni gibi büyük bir açılımın en küçük parçaları mıdııır, yoksa sadece ilkel düzeyde bir ihtiyaç mıdır bilmem. Sebebi her neyse, ziyadesiyle abuk ve aslında amacının tersine hizmet eden bir davranış şeklidir bana göre.
SilTeşekkürler efenim. Sevgiler. :)
sıkılmadan okudum harika olmuş Ayrıca mükemmel hayatları olduğunu zannedeceğimizi zanneden zavallıları tek gören ben değilim ya içim rahatladı walla:)
YanıtlaSilTeşekkürler. :) Yalnız 'Ayrıca mükemmel hayatları olduğunu zannedeceğimizi zanneden zavallılar...' Tek kelimeyle süper! Tebrik ederim. Ve bu yazıda mutlaka olması gereken bir cümleydi. Ne mutlu ki atladıklarımı içtenlikle tamamlayan blog arkadaşlarım var. Çok teşekkür ederim. <3 <3
SilSevgiler... :)
Hoşgeldin. :) Gelirim tabi. Sevgiler...
YanıtlaSilçoğu kişinin ilgilenecek önemli bir uğraşı yok çoğunun da psikolojisi bozuk bence :)
YanıtlaSilKelimesi kelimesine hemfikirim. Nasıl bir boşluksa artık, acı olmalı...
SilSevgiler :)
ahahaha :) Çözemeyiz sevgili mimikli, bu durumu düşünerek çözemeyiz.
YanıtlaSilO değilde ben hala kuzenimin kendi düğününde çek in :) yapmasının şokunu yaşıyorum. Hatun ne kafalarda, biz ne kafalardayız burda. :)
Kendi düğününde check-in??? Ciddi olamazsın?! Gözlerim fal taşı şu an. Yok artık yaaa! Kafayı yemiş insanlar yeminle... :)
SilAhahah valla hatırladıkça sesli gülüyorum. Tabii yapmış check in, sonra nikah kıyıldı. Ne ara yaptı, onu da anlamadık zaten :D
SilSevgili mimikli ben sana kısaca bu facebook nedeniyle hafif bir alaycı bakışlara maruz kaldığımı söylesem ne derdin acaba :D Facebook hesabım yok diye öyle bir şaşırıyorlarki sanki Mars'ta Türk bayrağı açtım.Gerçi ona da kurp bulurlar.:D ve bir zamanlar benimde hesabım varken en çok sevgili olan insanların ortak hesap kullanmaları veya isimlerine daha ortada kol yok yumurta yok soyisimlerini değiştirmeleri v.s çok komiğime giderdi.Bu arada şu durmadan bir yerlerde fotoğraf paylaşanların asıl amacı anladığım kadarıyla BAKııNNn BİzzZde GEzziYoruZz deme şekilleriymiş (bunu ablamın arkadaşının ağzından duydum :D ) Güzel yazı olmuş bu ve instagram hakkında bende yazmayı düşünüyordum, kalemine sağlık :)
YanıtlaSilAaa?! Facebook'un yok muuu? Olmadı, bizden diyılsın. :D Gittikçe bayağılaşmasına bakılırsa sonunda bazılarımızın varacağı kaçınılmaz nokta o gibi...
SilBiz de geziyoruz duygusu bence de bu. Her bir vakayı tek tek ele alıp, bu duygunun altında yatan abuk eksikliği eni konu deşip, anlayabilmek isterdim.:)
Bu arada yorumunu çok geç yayınlayabildim, kusura bakma. Nitekim yine Çin diyarında, interneti bulursan öp de başına koy durumundayım. :)
Sevgiler. :)
Ne demek efendim oranın sıkıntısı çok..😅 Aman diyim her gördüğünü yeme
SilAah ah! Yarama bastın kardeş. Bu sefer bambaşka bir şehre geldim, meğerse önceki gittiğim yer Çin min değilmiş de okkaaa yiycek şey bulabilmişim. Kaç gündür hep anlattıkları gibi bi Çin de önüme getirilen börtü böcekle cebelleşmekteyim. :) Henüz açlıktan ölmedim lakin baharatlarının kokusuna bile tahammül seviyem sıfırın altında 4 günde. Çok bedbahtım çook. :D
SilKurtçuk yiyor o herifler yaaaa 😅 bak derken bile kötü oluyorum
SilÇok çok güldüm bu yazıyı es geçmiş olsaydım üzülürdüm gerçekten :)) Ama en çok 'jumbo karides' :)) Face i sevmediğim kadar varmış, içim rahatladı. Kaleminize sağlık, teşekkürler :)
YanıtlaSilYa di mi. Benzer şeylere takığız belli ki. ;)
SilO halde bloğuma hoşgeldiniz efenim herteldenşef. :) Her zaman bekleriz. Sevgiler...
Keyifle hoşbuldum. Her daim seve seve.. :)
YanıtlaSilAylardır minimalizm , sadeleşme konularına sardığımdan facebook, twitter ı kapattım..naısl rahatladım nasıl zamanımı enerjimi çalıyorlarmış anladım.Blogum,instagram ve arada bir feyz aldığım pinterest dışında birşeyim yok.
YanıtlaSilhttp://loveandsmile.wordpress.com/
En güzelini yapmışsın. Facebook'u kapatmasam da artık neredeyse hiç girmiyor, bakmıyorum diyebilirim. Instagram hala var. O da öyle dakika başı elimde şeklinde değil. Sonuçta önemli olan hesabın olsa bile o hesabın seni yönetmesine izin vermemek, hayatını, zamanını bloke ettiğinin farkında olup gerekli mesafede tutmak aslında. Fokunu çıkarmamak yani her şeyde olduğu gibi. :)
SilSevgiler.