15 Eylül 2014 Pazartesi

Cınım cicim...



Bazı insanlar son yıllarda, gerçekte canı olmayan insanlara canım deme modası çıkardılar ya hani, size de çok iki yüzlü gelmiyor mu, sizin de kulaklarınızı tırmalamıyor mu duydukça? Bendenizin kulaklarına ve yüreğine göre nasıl eğreti duruyor, nasıl rahatsız edici bir durum ne sen sor, ne ben söyleyeyim... Sormadın zaten, umurunda da değil muhtemelen kimin ne ettiği etmediği, peki. :P Ama ben yine de söyleyeceğim kardeş. Zira artık kusasım geldi iki yüzlü ilişkilere, sözlere şahit olmaktan. Bu ne ayol?!

Samimiyetin, dürüstlüğün, gerçek arkadaşlığın, gerçek sevgililiğin, gerçek eş olmanın, gerçek duyguların içine ettiniz samimiyetsiz lakırdılarınızla! Bir kendiniz olun kuzum ya, bir içi dışı bir olun, bir dürüst olun aaa! (Vallahi çok uzun süredir sabrediyorum bu içi dışı ayrı, iki yüzlü  hallere. Bundan sebep, hızlı daldım muhabbete belki de. Kusura bakmayın artık, yetti canıma. Duy duy, sus sus nereye kadar değil mi canım...)

Hem nereden çıktı yahu bu alışkanlık? Eskiden sadece gerçekten canın olan kişilere 'canım' derdi insanlar. Gerçekten yürekten gelene, sevdiğine söylenirdi. Canın olmayana da gerçek hislerine uygun ifadelerle hitap edilirdi, ismiyle, cismiyle, yerine göre hanımlı beyli, ya da görgü kurallarına binaen ne uygun düşerse artık nasibine. Ya bugünkü ne böyle? Cümlenin başında canım, sonunda canım, ortasında canım. Az sıksa komple cümle çıkaracak bu suyu çıkarılmış, yalama olmuş kelimeden. Canım bir tanem, vıçvıç herkes, sevseler de sevmeseler de. Sormuyor ki bir kere bile yüreğine ben bu insanı canım diyecek kadar seviyor muyum, o canım derken çıkardığım seslerin içi dolu mu diye. Herkes ne yapıyorsa o da onu yapıyor, iki yüzlü ilişkileri, sözleri normalleştiriyor şuursuzca. 

Bir de bunların telefonu canım cicim kapatıp, kapatır kapatmaz da o canının arkasından konuşmaya başlayanları da var ya yanındakilerle. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu tam. Ayıp ayıp! Girmeyelim en iyisi burada hiç, bulaşmayalım derim.

Hele bir de daha yeni tanışmışsın, hafta geçmemiş üstünden, hatta bırak haftayı gün geçmemiş, yeni sohbet ediyorsun daha. "Geldin mi canım, gittin mi canım; yedin mi canım, şey yaptın mı canım?" cıları da analım yeri gelmişken hörmetle. Bu ne kuzum ya? Midem kalkıyor yapmacıklığınızı, vıçvıçlığınızı, içi dışı ayrılığınızı gördükçe. Yazarken bile yüzüm, suratım buruşuyor tiksintiyle. Abartmıyorum inanın. O derece rahatsız oluyorum samimiyetsiz sözlerle kulağıma, ruhuma tecavüz edildiği zaman. İnanmazsanız, ekmek mushaftan gireeer, iki gözüm önümeden çıkarım şimdi, o olur. İnanın bence... ;)

Şaka bir yana, samimiyetsiz her sözcük, her davranış beni ziyadesiyle bozuyor mirim. Elde değil. Tükürüp kaçasım geliyor duruma, canımı cicimi sevdiğine sevmediğine sarf edip ağzına sakız edene, derinliksiz kelimelere, eğreti hallere. Kusasım geliyor üstüne başına bu maskeli aymazların ve yaşattıkları sahnenin... Canın da batsın, sen de bat en iyisi de kulağımız, yüreğimiz şifalansın yahu.

Çok mu aşırı tepki veriyorum sizce? Bilemiyorum. Olabilir de hem?! Ya ben çift şekerliyim, ya bunu yapan aymazlar. Artık orasını ben bilmem, beyim bilir. :P :D Ama şunu biliyorum, bugüne kadar aklı selim, dürüst, kişiliği oturmuş, özgüveni yerinde, kendini geliştiren, yüreğinin sesini dinleyen ve önemseyen bir kişi dahi görmedim, daha doğru dürüst bağ kurmadığı, gerçekten iç içe olmadığı veya yakın olsa bile gerçekten yürekten sevmediği kişilere cümlenin başı, sonu, ortası 'canım, bir tanem' diyen. Demez yani. Aklı başında insan, ağzından çıkarken eğreti duran, gerçekten gönülden gelmeyen hiçbir kelamı, hiçbir zaman, hiçbir kimseye etmez. O kelam o yerli yersiz çıktığı ağızı acıtır zaten çıkarken, o yüreğe sorgulatır dediğini alttan alttan. Söyletmez çünkü samimi bir yürek, kendinden olmayan, gerçek olmayan kelamı hiç kimseye...


*******************************
Not: Paylaşımları lütfen copy/paste ile değil, alttaki butonları kullanarak yapalım. :) 


20 yorum:

  1. Bir "canım" bir de "hayatım" var anlamına dikkat etmeksizin her yerde gerekli gereksiz kullandığımız ... Fakat "canım", "hayatım" diye hitap edilenlerin çoğu da bu sözcüklerin gerçek anlamları kastedilerek kullanılmadığını, sadece yakınlık ve sempati tesis etmek için sarf edildiklerini biliyor ... Suni bir dünyada yaşıyoruz kısacası ...

    YanıtlaSil
  2. Aynen, 'hayatım' da aynısı. Ama 'canım' iyice foku çıkarılmış, yalamaya dönmüş bi kelime benim çevremde. Tesis edilmeye çalışılan sempati de bende antipatiye dönüşüyo yalnız iki lafın başı, hissedilmeden söylendiğinde... ;)

    YanıtlaSil
  3. Ha ha ha, bir ara benim dilime bir dolanmıştı, kapıcıya bile canım demeye başlayınca, Handan kendine gel çabuk diyerek toparladım. Çok feci alışıyor insan, kocası da Can olunca :-)

    YanıtlaSil
  4. Kapıcıya canım... :D Çok iyi. Hani telefonda elin adamıylan, badanacısı boyacısıylan mesela konuşup konuşup, ağız alışkanlığıyla 'hadi öptüm' deyip kapatmak gibi. :) Neyse, iyi toparlamışsın en azından...

    YanıtlaSil
  5. Yıllar önce benzer bir yazı yazmıştım:)))o zaman canım, cicim kullanılıyordu da 'seni seviyorum' diyen hanım arkadaşlarım olurdu, ben de ne kadar sevsem de - blog arkadaşı olarak sevmek - daha hiç görmediğim, telefonda bile konuşmadığım bir insana 'seni seviyorum' demek samimiyetsiz ve tuhaf geliyordu, şimdi o öyle dedi diye ben de seni seviyorum demek gerekir diye insan kendini mecbur da hissediyordu ama dersem de samimiyetsiz, mecburen demiş gibi olacaktım, yani karşımdakini kandırmak gibi...seni seviyorum çok anlamlı bir sözcük, herkese şıp diye söylenmemeli...yani anne, baba, teyzeye, anneanneye, gerçekten her gün gördüğün, her sabah kahve içtiğin çok sevdiğin komşuna söylenebilir - gerçekten seviyorsa- ama blog arkadaşımda yapmacık geliyordu....diyemiyordum bir de korkuyordum çünkü öyle çok canım, cicim diyen blog arkadaşları sonradan siyasi nedenlerle 180 derece döndüler ki:) ya da kimisi hiç sebepsiz bıraktılar bloğuma uğramayı bile...e üzülmedim çünkü zaten o canım, cicimlerin laf olsun beri gelsin diye olduğunu biliyordum...halbuki seni seviyorum herkese söylenmemeli...ben de oturdum utanarak da olsa yazdım bunları ama çok iyi tepkiler aldım kimse yadırgamadı:) şimdi ben de blog arkadaşlarımın bazılarına özellikle kızım gibi gördüğüm - 56 yaşındayım çünkü - :)) sevdiklerime canım diyorum valla:))))ama herkese demem hele hele erkek blog arkadaşlarına asla bu tür kelimelerle hitap etmem - lise öğrencisi filan değilse- :)))hani teyzesi gibi değilsem işte böyle çok yazdım yahu kafa şişirdim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Ne münasebet, hiç de kafa şişirmediniz. Tam tersi çok severek, söylediklerinize katılarak okudum yazdıklarınızı. Benim blogumda her zaman sizin tabirinizle kafa şişirmenizi çok isterim ;). Ayrıca bu yazdıklarınızı okuduktan sonra sizin o şimdi söylediğiniz 'camım'ları da önünüze gelene, içinizden gelmeden söylediğinizi hiç zannetmiyorum. Benim kastettiğim, içi başka dışı başka haller. :) Sevgiler...

      Sil
    2. Camım olmuş, hoş olmuş... ;)

      Sil
  6. Bilmiyorum benim kullandığım bir kelime ama hissetmesem kimseye canım diye hitap etmem söylüyorsam içimden geldiği içindir.Eğreti olsa karşımdaki de tepki verir herhalde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence kimleri kastettiğimi anladın. ;) Eminim senin etrafında da vardır aynılarından... Aslında umarım yoktur. :)

      Sil
  7. kullanırım bu kelimeyi ama gerçekten iyi niyetle ve samimi bir şekilde. ama bahsettiğiniz gibi eğreti duranları çok gördüm, duydum. amacım hiçbir zaman yalakalık olmamıştır. umarım da öyle anlaşılmıyorumdur. birden tedirgin oldum mimikli böcek:))
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok yok, içten kullananlar hiç üstüne alınmasın. Yukarıda da dediğim gibi, sözüm içi dışı ayrı oynayanlara. Zaten yazımdan da bellidir. Hiç kullanılmasın değil benim derdim, her sözcük yerinde kullanılsın ve lütfen samimiyetle. İçi boş laflar mide bulandırıyo çünkü... :)

      Sil
  8. ay sahiden di mi ya herkes aşkım canım oldu artık :) bi de melabaaaa :)

    YanıtlaSil
  9. Merhaba, blog keşif etkinliği yorumlarından ulaştım bloğunuza. Çok keyifli yazıyorsunuz gerçekten okurken yakın bir arkadaşıyla sohbet ediyormuş gibi hissediyor insan. Hele şu samimiyetsizlik kısmına tüm kalbimle katılıyorum. Herkesin herkese sevgi beslemesi mümkün değilken neden ısrarla seviyormuş gibi davranıyoruz acaba. Biz insanlar işte... Ben de yeni bir bloğa sahibim, öykü, deneme, bazen şiir gibi şeyler yazıyorum. Size ulaşmaya kendimi tanıtmaya çabalıyorum bir yandan da:) fundathen.blogspot.com adresim. Fırsatınız olursa ziyaret edersiniz çok sevinirim. Takipteyim, kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  10. Hoşgeldiniz :). Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Özellikle 'insan yakın bir arkadaşıyla sohbet ediyormuş gibi hissediyor' yorumunuz gerçekten çok mutlu etti. :) Sizin yaklaşımınız, kendinizi ifade ediş şekliniz de çok samimi, ben de bunu çok sevdim. Blogunuza geleceğimden emin olabilirsiniz. Sevgiler... :)

    YanıtlaSil
  11. haha kesinlikle katılıyorummm :) Çok güzel anlatmışsın! Bazı insanlar gerçekten abartıyor sevgi sözcüklerini...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle cınımcım. :P ;)
      Hoşgeldin ayrıca. Teşekkür ederim değerli yorumun için. Sevgiler... :)

      Sil
  12. blogunuza şöyle bir göz atayım dedim ve o keyifli yazılarınızdan buna denk geldim. keyifli diyorum çünkü bir iki tanesini açıp okumaya kalktım ve esprili dille yazılmış yazılarınızı okumaya ve mümkün olduğunca takip etmeye karar verdim.
    yazdığınız konuya gelince size hak veriyorum. daha dün tanıştığı bir insana nasıl canım cicim denir bir türlü benim de aklım ermez :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz efeniiim, şeref verdiniz. Teşekkür ederim güzel görüşünüz için, çok mutlu ettiniz. Lütfen her zaman geliniz, güzel yorumlarınızı esirgemeyiniz. :) Sevgiler... :)

      Sil

Eee, yorum yok mu? Hiç mi yok?! :(