25 Ocak 2015 Pazar
İtinayla Şikayetlenilir...
18 Ocak 2015 Pazar
İster İnan, İster İnanma...
Birkaç yıl önce Eskişehir'e gitmiştik bir arkadaşla
iş için. Birkaç gün kalıp, görüşmeler yapıp döneceğiz planımıza göre. Her şey
yolunda giderken, son gün evdekilerle görüşüyorum telefonla, oğluşun
soğuk algınlığından sebep ateşlendiğini öğreniyorum. Plana göre ertesi gün
dönecekken, içim rahat etmiyor, arkadaşa işleri paslayıp, dönme kararı alıyorum.
Ve fakat, öyle bir anda alıyorum ki, makul bir saatte otobüs bulmam
aslında çok düşük ihtimal. Daha geç gidersem de oğluş zaten uykuda olacak,
gitmemin pek bir anlamı olmayacak. Ama yine de şansımı denemek isteyip, gidiyorum
yazıhaneye. Ve evet, Bursa'ya istediğim saatte son kalan koltuğu kapıyorum
tuhaf bir şekilde. Görevliyi öpesim geliyor o saatte bilet bulmamın mutluluğu
içinde. Neyse ki pek iyi fikir olmadığını hemen anlayıp, öpmekten vazgeçiyorum... :)
Bileti almamla otobüsün kalkış saati arasında bir saatten
biraz fazla zaman var. Hemen atlayıp Eskişehir terminalde alıyorum soluğu.
Oyalanıyorum bir süre oralarda, saati bekliyorum avare avare. Otobüsüm 21:00'de
normalde. Saat 20:30 gibi gidiyorum perona, otobüs yok. Biraz daha dolanıyorum terminalde,
11 Ocak 2015 Pazar
Aramızda Kalsın
Hiç bir gün bir diziyle ilgili yazı yazacağım aklıma gelmezdi doğrusu. Ne niyetim, ne de motivasyonum vardı böyle bir şeye. Lakin hayat işte, aklına gelmeyen ne varsa, başına geliyor en sürprizli yumurtalısından. ;) Neyse mirim, acılı biberli şeyler olmasın da, hayatın sürprizi yumurtası hep böyle tatlı, eğlenceli olsun cümleten.
Açıkçası çok fazla dizi meraklısı, takipçisi sayılmam. Arada tuttuğum, boş zamanlarımda online izlediğim diziler olur. Öyle oturup da her gece dizi bekleyecek, reklam aralarında tadımlık bölümler izleyebilmek için debelenecek ne sabır, ne motivasyon, ne de zaman zira. Nadiren beğendiğim Çalıkuşu ve Kurt Seyit gibi diziler de zaten son zamanlarda bir bir kaldırılıyor yayından hangi akla hizmetse. Kuvvetle muhtemel astarı yüzünden pahalıya geliyor bu tarz yapımların. Kanallar da ya daha maliyeti düşük ve vasat işleri, ya da hani şu meşhur yüzde altmışa hitap eden, töreli, tecavüzlü, öldürmeli, doğramalı, polisli, kenar mahalleli, konaklı, ataerkilli, katakullili, hatta bazıları ilkokul piyeslerinden az hallice, rol kokan şeyleri tercih ediyorlar zahir.
Neyse, sonuçta bu yoklukta, aylar önce bir gün ütü yapacakken ve bundan sebep de ruhum daralmış ve de ütüyü
Etiketler:
aile,
aramizda,
aramizdakalsin,
binnur,
binnurkaya,
dizi,
kalsin,
kaya,
uguryucel,
uğur,
yücel
7 Ocak 2015 Çarşamba
Bir Adet Huni İstiyorum...
Altın gününden
dönen teyzelerin ablaların otobüste, işten- okuldan dönen yorgun bitkin gençlerin
tepesinde dikilip, çantasını, koca göbeğini dayayıp, yer isterkenki hak sahibi
kafasından istiyorum...
İkinci çocuk istemediğini, tek çocukla mutlu olduğunu söyleyen arkadaşına her seferinde bebek konusu olduğunda "Darısı senin başına!" diyen nohut akıllının farkındalık fukaralığından istiyorum...
Mağazadaki tezgahtar kızın daha ilk gidişinde senli benli, canımlı cicimli hafif meşrep muamelesindeki hadsizlikten istiyorum...
Konserde, sinemada, eğitimde o sessizliğin içinde car car çalan telefonunu bırak utanıp hemen kapatmayı,
İkinci çocuk istemediğini, tek çocukla mutlu olduğunu söyleyen arkadaşına her seferinde bebek konusu olduğunda "Darısı senin başına!" diyen nohut akıllının farkındalık fukaralığından istiyorum...
Mağazadaki tezgahtar kızın daha ilk gidişinde senli benli, canımlı cicimli hafif meşrep muamelesindeki hadsizlikten istiyorum...
Konserde, sinemada, eğitimde o sessizliğin içinde car car çalan telefonunu bırak utanıp hemen kapatmayı,
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)