10 Mart 2015 Salı

Otobüs Şirketinin Oda Parfümüyle İmtihanı


Sayılarının artmasından mı nedendir, otobüs şirketleri arasındaki rekabet iyiden iyiye arttı son yıllarda. E bu durum da şirketlerin rekabet edebilmek için daha iyileşmesi, daha yenilenmesi, daha daha, en daha olması gerekliliğini doğurdu haliyle. Eski seyahatlerimle son yıllardakileri kıyasladığımda baya da yol katedildi esasen, doğruya doğru şimdi. Gel gelelim, işin içine eskiden var olmayan farklı uygulamalar, can sıkıcı faktörler girip, insan kendini bir şekilde oyuna getirilmiş, rahatsız edilmiş hissedince de 'Aman ne iyi ettiniz de yenilendiniz, şahtınız şahbaz oldunuz!' dedirtiyor yani içten içe. 😕

Öncelikle şu koku konusunu deşeyim. Türk milletinin oda parfümlerine, bol parfümlü yüzey temizleyicilerine, çamaşır yumuşatıcılarına merakını herkes bilir herhalde. Hoş, şahsen ben 
bilirim bilmesine 
de, anlayıp, empati yapabilir miyim, hayır tabii ki. Evinin temizlendiğine o deterjan kokusunu duymadan inanmayan sıyrıklar bile tanırım. Çamaşır yumuşatıcısını her çamaşıra boca etmesi neticesinde oturduğu dairenin komple yumuşatıcı kokmasından tut da, kendisinin parfüm kullanmasına bile gerek kalmamasına kadar bizzat görmüşlüğüm, tanımışlığım vardır böylesi tipleri.

Hadi herkes evinde ne halt yerse yesin, isterse parfümü, yumuşatıcıyı fondiplesin tamam da, bu şehirler arası otobüslere oda parfümlerini boca etmek de ne ola?! Otobüste onca yolu tüketmeye çalışırken, zaten en ufak hareketten, kokudan nem kapıp, hazır kıta ayaklanmaya yer arayan zavallı midelere yapılacak şey mi yani?! 😣 Daha otobüsün dışına bavulu bagaja vermek üzere yanaştığında bile, dakika bir, gol bir buram buram oda parfümü kokacak, daha binmeden zavallı yüreğimi kaldıracak kadar sıkıyorsanız, iyi niyetinizden şüphe edesim gelir. Bırak 'otobüsün temiz kokması için' açıklamanıza inanmayı, doğrudan hayatıma kast ettiğinizi, burnumu, midemi ve bu vesileyle de bütün yolculuğumu sabote ettiğinizi düşünürüm. Nitekim az önce düşündüm de ve muavini otobüs kalkar kalkmaz yakalayıp, o parfüm pıslatan her neyse onu kapatmasını rica edip, alerjim olduğu yalanını da atıverdim çaresiz. Saf saf "Tamam hanfendi, hemen!" demesini beklerken düşman dişli çıkıp, "Maalesef, parfümü klimalara sıkıyoruz, klima açık olduğu sürece üflüyor." demesin mi pişkin pişkin.  Derhal içimden halihazırda pişkin muaviniyle yüz göz olmakta olduğum seyahat şirketine göndereceğim parfümlü şikayet mektubunu yazdım, ardından da ivedilikle bu yazıyı pek tabii, olmazsa olmazdı zira... 😊

Şimdi en baştan parfümden gıcığı kaptım ya, saatlerdir adamların yediği şap şap, yürüdüğü lap lap geliyor haliyle. Bunlar hep içimdeki damarı tutmuş cadının halt yemeleri vallahi. 🙈 Neyse ben anlatayım da, sen karar ver artık objektif mi, subjektif mi içimdeki cadı...

Otobüs hareket ederken tatlı sesli bir hatun bıdı bıdı anons ediyor ya hani otobüsümüzde açık büfe yiyecek servisi vardır diye, şöyle iyice 
bir yerleşiyorsun yerine, 'Vaayy!' diyorsun içten içe, 'Nasıl bir servis ola ki acep?'. Yirmi dakika sonra geliyor klima parfümcüsü suikastçı muavin, önünde 'açık büfe' arabasıyla. Bir bakıyorsun ki, inanamıyorsun. Neyi seçeceğini bir türlü bilemiyorsun bolluktan. Bir yanda kaşarlı sandviçler, öte yanda jambonlular. Bir yanda ıslak kekler, diğer yanda kısırlar. İçecekler desen ondan bol. Kuş sütü mü ararsın, mango suyu mu, taze sıkılmış nar suyu mu. Say say bitmez. Şaka şaka. 😜 Ablacım 'açık büfe servis' gibi kocaman laf edip, insanı beklentiye sokup, üstüne de üzümlü kekle, tuzlu krakeri dayarsan, kusura bakma ama dilime dolanırsın kaçınılmaz olarak. Hadi bırak kuş sütünü, açık büfeyi de, o kek niye illa ki üzümlü olur kardeşim? Üzüm sevmeyenlere bir kastınız mı var? Niye kakaolu olmaz mesela? Ya da çoktan seçmeli? Mesela;

A ) Üzümlü kek
B ) Kakaolu kek
C ) Karışık Meyveli kek
D ) Hepsinden alam ben tek tek

şeklinde olabilemez mi? Üzümlü kek yiye yiye içimde üzüm bağı bitti bre more?! Hadi onu da geçtim, o meyve suyu niye illa ki şeftali ya da kayısı olur bir de? Niye elma veya portakal olmaz mesela? Neyi sevmediğimi önceden öğrenip ona göre mi servis yapıyorsunuz yahu?! Neremle çemkireceğimi bilemiyor, kınım kınım kınıyorum sizi... 😤


Bir de şu televizyon konusu var ki, çoğu otobüste adeta nanik işaretinin vücuda gelmiş hali gibidir... Ya ses veya kanal butonları algılamaz, parmağın nasır tutar da yine de gık demez. Ya kulaklığı arızalıdır, ya kulaklık girişi cızırdar, kulağının içine eder, ya ekran boydan boya çiziktir, ya hiç çalışmıyordur, herhangi bir hayati belirtisi yoktur. Ya da ekran tamdır, ama içine kuş kadar üç film konmuştur avutmalık, hiç biri de beş para etmez, ama var mıdır, vardır işte o ekran. Artık sen onunla haşır neşir mi olursun, alıp o parfüm suikastçısı muavinin kafasına mı geçirirsin o senin fantezine, hayal gücüne kalmış mirim.

Her şey bir yana da, yine de şu koku meselesinin yanında diğer meselelerin pek de önemi yoktur kanımca. Her biri anlaşılabilir, katlanılabilir detaylardır neticede. Ama koku, direk savunmasız, zavallı  burunlara tecavüze girer yani. En azından kokulara son derece hassas biri olarak, benim için öyle. Eee burun tavşan gibi olunca, o koku pıslatan sinsi aletler ve otobüs şirketi yetkilileriyle ilgili dehşetengiz, hain katletme planları yapmam da gayet doğaldır hal böyleyken. Hain planlar demişken, mesela şu odaların, pastanelerin, tuvaletlerin gizli köşelerine yerleştirilen, yüzyılın en lüzumsuz icadı, baş ağrısı müsebbibi oda fısfısları var ya hani otomatik; artık eminim ki onlar ve ben, bu dünyaya kesinlikle fazlayız mirim. O sinsi pıspıslarını anında hissediyorum ve 
hassas burnumun içindeki derialtı cisimciklerim o yapay kokuyu aldıkça, kendilerinin pillerini çıkartıp, fısfıslarına bant yapıştırıp, üstlerine kızgın yağ dökmek gibi deli düşüncelerle tebelleş oluyorum. Bir gidin, uzak durun, hatta direk yok olun, başka da bir şeycikler demiyorum!

Pek sevgili en hakiki öz has otobüs şirketleri, siz de bir zahmet otobüsü yıkamayın kardeşim şunlarla. Bir ayar çekin şu parfüm arsızı parmaklarınıza ve de ruhunuza. Havalandırın otobüsü, temiz tutun yeter. Dayanabilen var dayanamayan var. Alerjisi olan var, midesi bulanan var. Kaş yaparken göz çıkartmayın evladım?! Bu ne vicdansız, düşüncesiz, empatisiz bir uygulamadır anlamadım gitti yahu...
Hrrrr! 😡

*******************************
Not: Paylaşımları lütfen copy/paste ile değil, alttaki butonları kullanarak yapalım. :) 



35 yorum:

  1. Oda parfümümünün de fayda etmediği, en sonunda açın ya şu kapıları dediğim bir İstanbul- Ankara yolculuğum aklıma geldi :)

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel anlatmışsın. İnsanın uzun yola çıkası geliyo..
    Exra güçlü exra dayanıklı parfümle ferah bir yolculuk.. Şaka maka iyi slogan oldu haa :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sakın bu sloganı otobüs şirketlerine vereyim deme. Zaten bokunu çıkarıyolar, bi de sloganın gazıyla parfümleri kafamıza falan boca ederler alimallah... :)

      Sil
  3. Otobüs çalışanlarının burunları kokuyu hissetmiyordur artık ihtimal. Can da bizim arabaya elmalı melmalı kokan birşeyler asar niyeyse, burnu koku da almıyor halbukim, ben atarım o yine bulur bir yerlerden. Iyk..

    Benim en son otobüs yolculuğumda otobüsün damı akıyordu anacım:-) Dışarda yağan yağmur önümde oturanların başına tıp tıp tıp damlamaktaydı. Ha ha ha, on yedi saat yol. Neyse yağmur durdu da beş altı saat çektiler sadece.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burnu koku almıyosa niye yapıyo hakkat? :) Gerçi hoş, alsa ne menem bi şey olduğunu bilir asmazdı zati. ;)
      Dama akan otobüs bana da denk gelmişti bi sefer. Ama abicim bu devirde olmaz artık yani. Bi kendilerine çeki düzen versinler bi zahmet...

      Sil
  4. Bende çok kılım her mağazada iç bulsndırıcı yogun parfüm kokusuna ve beynimi delen desibel de müziğe

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya evet, mağazalarda da aynı durum. Daha kapısının önünden geçerken deliyo insanın burnunu. Müzik kirliliğine de iyi ki değinmişsin, o da kulağa tecavüze girer ve ayrı bi yazıya güzel konu olur. ;) Teşekkürler. :)

      Sil
  5. yaaa ama süper konuya değinmişsin. yolculuk sever biri olarak otobüse binmeden ne kadar tuzlu varsa tıkıyorum çantama olur da mıdem bulanırsa yerım dıye. Niye tatlı verıyorlar kı otobuste benim midemi daha cok kaldırıyo. Şöyle naneli şeker tuzlu cubuk bıde kek fena olmaz yani. Oyy bizim kapadokya yolculugunda havalandırma çalışmıyordu, üstüne temiz ferah bir parfüm kokusuna hasret kalmıştım :)) İçerisi magma tabakası, dışarısı stratosfer.. Uzun yolculuktan tırsıtıyo bunlar adamı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de her mola yerinde tuzlu arandım zaten midemin düştüğü durumdan dolayı. Aynen tuzlu çubuk falan süper olurdu valla. :) İyileştirme önerisi olarak şikayet dilekçesine ekleyelim. ;)

      Sil
  6. Okurken bile kalbim sıkıştı. O havasızlık yok mu, öldürüyor insanı. Bir defasında Niğde - Bursa arası son dakikacılıktan arkadan alabildim yerim. Nasıl bir ayak kokusu. Neredeyse burnumu koparıp atacağım. Nefret edilesi oda parfümünden istedim, daya dayayabildiğin kadar. İki koku birbirini bastırmak için yarışıyor resmen. Ortaya tarifini yapamayacağım bir iğrençlik çıktı. On bir saat zulüm çektim resmen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O ortaya çıkan koku karışımınu hiç duymamayı diliyorum. İşte burada da halkımızın ayılığı çıkıyo ortaya. Bari yolculuk öncesi bi adam et ayaklarını ve ortalık yerde ayakkabılarını çıkarma, yelloz! Bak ben yaşamış gibi sinir yaptım odun kafalı öküze... :/

      Sil
  7. hepsinden alayım tek tek !! :) ah komik insan:) hımm sana en güzel çemkiren blogger ödülü vermek istiyorum tatlııım <<3<3 özellikle astımı olanlar için ne kadar tehlikeli hiç düşünmüyorlar. Vee otobüsler eskiden sigara kokusuyla kustururlardı adamı şimdi de o adi iğrenç oda parfümleri ile.
    O pastanelere yerleşenler cidden fazla gereksiz, ama sen fazla değil bizzat gerekli bişeysin :) öperim çoook <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Sensin komik. ;) Hakkatten Kreatif, çok iyi fikir. Hani şu blogger ödülleri var ya, ona yeni kategori ekletelim 'En çemkirik blog' diye.:P Ama o olmasa da, ben senden aldım ya ödülü, daha da sırtım yere gelmez, pehheyt!!
      Sen de en gereklilerdensin Kreatifim Başkanım. İyi ki varsın ve yanımda yamacımdasın. <3 <3 Ben de öptüüümm... :)

      Sil
    2. nerelere kayboldun yineeeeee yaa *-*
      hasta değilsin di mi, herkesler grip oldu da. İyisin de mi canım mimimklim <3<3<3<3

      Sil
    3. Ah Kreatifim, vefakar arkadeşim heç sorma. İyi olmasına iyiyim de, evde tadilat var kaç gündür. Son günlerde işler yoğun, eğitimler sıkıştı. Öte yandan cumartesi akşamı özel bir organizasyonda görevliyim, onun hazırlıkları ve heyecanı. Bi görsen halimi, saçlarım tiken tiken. :D Ama yorumunu gördüm, bi hoş oldum. Ne iyi ettin de yazdın. Çok teşekkür ederim, dürtüklediğin için arada. İyi ki varsın. Haftaya inşallah bahsettiklerimle ilgili de ufak ufak yazarım artıkın. Sen de iyisin di mi? Öpüyorum seni kocaman. Sevgiler... :)

      Sil
  8. Bir tek benim sanıyordum oda parfümü kullanmayan, nefret eden..sevindim:)
    taksilerde bile tahammül edemiyorum...bir ev temizse, içinde yaşayanlar temizse o ev zaten mis gibi kokar ne gerek var öyle suni kokulara hiç sevmem..otobüsle yolculuk zor :(
    belki başka firmaları denersen daha memnun kalırsın Ulusoy filan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. He yani, ortalık temiz olsun yeter, ne gerek var o saçma kokulara?!
      Ah be yavrum, bakma adını burda yazmak istemedim de aslında benim seyahat ettiğim de en iyilerden biri malesef. Ulusoy'un da her yere yok işte ne yazık ki. Oleydı, iyiydı. Öpüldünüz efenim. ;)

      Sil
  9. ha haaaaa bi kereee kıvkıvlanmak ne demek yaaa :) ben hep kamil koça pinerim bak. hep gece ve uyurum yol boyu. uyku tutmazsa film izlerim. hep kahve içerim ve en az iki çeşit kek veya bisküvit alırım. yine çok şeker anlatmışsın ya hadi kıvkıv :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hmmm, demek Kamil Koç... Neyse, büyüklük bende kalsın, susıyım ben burda. Sooora kıvkıvlarım sana ben ayrıcana. ;) Teşekkürler Deep, özletme kendini. ;)

      Sil
  10. süper bi yazı!:) çok güldüm yaa okurken!:) ben de dayanamıyom ama o parfümlere yaa! hakkat nedir o öyle, direkt midemi kaldırıyo! uzun zamandır otobüse binmiyom, ama otobüs yolculuğu diyince aklıma ve de burnuma hep o sevimsiz koku geliyo!:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. :) Evet, 1 giyim mağazası deyince, 2. şehirler arası otobüs deyince o yapay burun deliciler akla geliyor hemen, doğru. Keşke bi sıyrık akıllı bilim adamı çıkıp, nekkaaa zararlı olduklarına dair ilginç bi çıkış yapsa da, yasaklansa felam... :/

      Sil
  11. ayyy ben de nefret ederim otobüs ve parfüm ikilisinden :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bence bu bayık ikiliyi seven yoktur da, bakma işte, kimse sesini çıkarmıyo zaar... :)

      Sil
  12. Yanıtlar
    1. İyiyim iyiyim Deep, merak etme. :) Kafamda binbir tuhaflıklar var şu ara sadece. Değişik yoğunluklar, heyecanlar... Haftaya rahatlıyorum, yazarım. ;) Sen de iyi misin?
      Sevgiler... :)

      Sil
  13. Teşekkürler Medanşeri. ;) Haklısın, son günlerde ihmal ettim burayı. Her şey bazen üst üste gelir ya, öyleydi son 2 haftadır. Neyse ki dün itibariyle baya bi hafifledim. Normale dönerim artık. :) Öpüldünüzzz... :)

    YanıtlaSil
  14. cok net ve sahane bır konu , kapalı ortamda kokular mıde bulantısı bas agrısı ama otobusle yolculuk cok keyıflı ınan cok ozledım..yalnız bu post dogru bır noktaya degınme olmus...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oyy, kıyamam, otobüs yolculuğunu özlemiş. :) Valla uzun süre yapmayınca özlüyo insan haklısın. Ama ben şimdi bu son tecrübemden sonra bi süre almıyım bi zahmet. ;)

      Sil
  15. hakiki koç di mi bu dediğin senin. biliyom yaa. egede galiba. hatta turgutlu firmadı dey miiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok be canım ya. Hakiki Koç olsa bu kadar hayal kırıklığı yaşar mıydım. Diil malesef... :/ Böyyüklerden biri. ;)

      Sil
    2. hımmm kamil koç en sevdiğim firma yaaa sadece onu kullanıyom bi de varan var ama o gettiiiii :)

      Sil
    3. Susma hakkımı kullanıyorum Deep. :P ;)

      Sil
  16. Ya koku dedin de, benim de dehşet bir yolculuğum vardır hemen anlatiyim. Pek sevgili Nilüfer Turizm ile yine bir İstanbul-Bursa seyahati yapıyordum. Uzaktan hafif acımsı! bir koku geldi. Allah allah dedim. Baktım muavin yaklaşıyor, dicem ki otobüs bari kalkmadan şu orta kapıyı da açın azcık havalansın içerisi. Muavin bi geldi ben şok! Kokan oymuş. Ama böyyle bir koku yok. 10 günlük ter kokusu birikmiş resmen. Yanımdan geçiyo ya, o koku 20 saniye kalıyo orda. Islak mendille ağzımı burnumu mu kapamadım, parfüm şişesine mi sarılmadım, neler neler yapmadım. Ama söyleyemedim kokuyosun diye, utandım. Sonuç; yurda geldiğimde baş ağrısı ve mide bulantısıyla sızmıştım. Lanet olsun böyle yolculuklar!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya şu ter kokusu meselesi de nasıl bi açmazdır anacııım. İnsanın etrafındaki yakınları bari söylemez mi yani bi önlem almasını. Bi de ağız kokusu buna benzer. Kimse de diyemez durumu. :/ Olan burnu hassas kişilere olur işte böyle. Bıyyykkhh!! :/

      Sil

Eee, yorum yok mu? Hiç mi yok?! :(