26 Nisan 2015 Pazar

Paylaşıyorum, öyleyse varım...



Sosyal medyadaki abuk subuk haller yaz yaz bitmeyecek korkarım. Bir süredir, henüz okuma yazma bilmeyen, sosyal medyada herhangi bir varlık esamesi göstermekten aciz, bir karış sabi sübyan çocuğuna hitaben sosyal medya üzerinden özel gün kutlamaları, sevgi mesajları, methiyeler yazmak nedir, hangi amaca hizmet eder, düşünmekteyim esaslıca. Bir gün büyür, okur da, ne kadar da sevildiğini hisseder diye midir? Yoksa o an odasında hım hım oyun oynayan, an itibarıyla burnundan özenle çıkardığı gogayı halıya mı, duvara mı sürse, yoksa ağzına mı atsa karar veremeyen, hakkında sosyal medyada dönen kutlamalardan, mesajlardan
bihaber veledin var oluşundan duyduğu minneti bir şekil ifade etme çabası mıdır? Peki o, çocuğunu ne kadar da sevdiğini zerre kadar iplemeyen yüzlerce insanla paylaştığı duyguları, gidip de direk evladının kendisine söylemek, hatta gitmişken o elindeki gogayı duvara sürmesini önlemek, hatta bir mendille burnuşunu temizleyip, yanacığına da bir öpücük kondurmak daha içten, gerçekçi ve yerinde olmaz mıdır?  

Bir de yıldönümünde, doğum gününde falan sevgilisine, eşine hitaben yazdığı duygularını, minnettarlığını, öylesi bi zat-ı şahaneyle birlikte olduğu için ne kadar da özel hissettiğini, şanslı olduğunu sosyal medyada paylaşanlar var tabi. Tamam, bahsi geçen şahıs girip okuyacak, gururu okşanacak, konudan fazlasıyla nasibini alacak durumdadır elbette yaş ve baş itibarıyla belki, ama evladım senin eşine hissettiklerin, yaşadığınız ilişki, ikinizin arasındaki mesele değil midir esasen? Bunu neden başkalarına naklen yayınlama ihtiyacı duyarsın ki? Altında yatan motivasyon nedir yani? Bilinçaltının hangi travmatik, ya da eksik, ezik kalmış karanlık köşesinin halt yemesidir sana bunu yaptıran?! O yayınladığın sevgiliye yazılmış özel bir mektup sonuçta. İnsanlar mektuplarını sadece yazdıkları kişinin okumasını istemez mi normalde? Asıl o zaman o kişiye özel olmaz mı? Asıl o zaman özel hissettirmez mi, aranızdaki bağı daha da pekiştirmez mi o duygusal cümleler?

Acaba diyorum bu çabalar egonun oyunları mıdır ki yine? Zaten saçma sapan neyi deşelesem altından şu faydasız ego çıkıyor ya neyse, başka bir yazının konusu olur kendileri... Yoksa bunlar hep ne kadar da mutlu mesut olduğunu, aman da mutluluktan ayaklarının yere basmadığını, aslında bir nevi gökkuşağının altında yaşadığını ispat çabası mıdır? Düşünüp düşünüp çözemediklerimdendir nicedir...

İnsan elbette mutlu anlarını, başarılarını,  sevdikleriyle veya yalnızken özel hissettiği anların fotoğraflarını, duygularını arkadaşlarıyla paylaşmak ister. Eskiden de albümlerimizi paylaşmaz mıydık sevdiklerimizle. Mutluluk, paylaştıkça çoğalır, gülümsetir nitekim. Yaydığı olumlu enerjiden de uzak yakın herkes nemalanır. Benim anlayamadığım, kişiye özel ve kişiye hitaben kaleme alınmış duyguların, direkt kişinin kendisiyle değil, konuyla alakasız yüzlerce insanla paylaşılması. Bir nevi bu duygularla prim yapılması. Ki zaten asıl mesele de o sanırım. Ve çok ilginçtir ki, sosyal medyada bangır bangır mutluluğunu, aşkını vs. paylaşan kişilerin biraz derinine indiğinde çoğunlukla aslında mutsuz olduklarını görüyorsunuz. Belki de o mutsuzluktur bu gösteriye sebep olan. 

Geçen gün bir köşe yazısı okumuştum, hayatı sosyal medyada paylaşmak için yaşıyoruz diye. Çok da yerinde bir tespit değil mi sizce de? Hep bir şeyleri paylaşma, ilgi çekme çabası içindeyiz ilginç bir şekilde. Ve gerçekten de son yıllarda sanki kahveyi de paylaşmak için içiyoruz, etli kuru fasulyeyi de paylaşmak için yiyoruz. Paylaşmak için grip oluyor, ilaç içiyor, denize giriyor, dağa çıkıyor, kutlamalar yapıyoruz. Kutlama demişken, en çok suyu çıkarılan da özel günler oluyor tabi bu furyada. Doğum günlerinin, baby showerların, bebek mevlitlerinin hiç bu kadar amacını aştığına, cıcığının çıkarıldığına şahit olmamıştım bugüne dek. Eee amaç dikkat çekmek olunca, hasta yatağında içtiği papatya çayını, yuttuğu hapı, burnunu sildiği sümüklü mendilini bile paylaşan kafalar için özel günler fırsata dönüşüyor ve dibine kadar nimetleniliyor bittabii...

Bir de tam da yine aynı ihtiyaçtan mütevellit, her bir şeyimiz 'keyif' e dönüşmüş durumda son yıllarda çok şükür. Şu zavallı 'keyif' sözcüğü, varoluşundan bugüne, hiç bu kadar amacını aşmamıştır zannımca. Sosyal medya denilen asrın icadı, mundar etti güzelim kelimeyi. Normalde gayet olağan yaşayıp gittiğimiz, hatta belki hiç de o kadar keyifli olmayan her otun fokun resmini çekip atıyoruz face'e, basıyoruz altına özlü açıklamayı: "Kahve keyfi, plaj keyfi, balkon yıkama keyfi, çamaşır asma keyfi, ütü keyfi, burun karıştırma keyfi, kaş alma keyfi, bacağın bir türlü bronzlaşmayan arkasını bronzlaştırmaya çalışma keyfi, fıtı fıtı...» 😐

Yani eskiden bir gün ak sakallı bir dede rüyama girip deseydi ki; "Gün gelecek, bir kelimeye öyle bir gıcık kapacaksın ki, gördüğün yerde tüylerin dikilecek. Hatta öylesine ki, adı geçen kelimeyi lügattan sildiresin, tüm beyinlerden kazıyasın gelecek.' uygunsuz bir tarafımla gülerdim kuvvetle muhtemel. Haksız mıyım ya kuzum?! Hayatımızın her anı keyifmiş meğer de, haberimiz yoğumuş. Sosyal medya sayesinde anladık şükür...

Eee madem öyle evladım, trend bu istikamette almış başını gitmekte, o halde o bir gün önce yediğin etli kuru fasulyeyi 'çıkartma keyfi' ni de aynı coşkuyla paylaşmanı bekliyoruz heyecanla... 😉

***********************************
Not: Paylaşımları lütfen copy/paste ile değil, alttaki butonları kullanarak yapalım. :) 

48 yorum:

  1. Beni de çok dert eden bir meseleye değinmişsiniz. Yazılarımda da bahsetmiştim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle mi? Bakarım ben de yazılarına. Bence bu konu birçok kişiyi rahatsız ediyo da, işte yapacak bi şey yok...

      Sil
  2. Dün akşam yediğim yemeğin fotoğrafını çekip yayımlamayı unutmuşum da. Acaba yememiş olabilir miyim? Midemdeydi gibi ama instagramda yoktu. O zaman doyuruculuğu da kalmıyor haliyle. Öf, bak.. Neyse rejim yaptım diyim bari. Evet evet, rejim olmalı bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olmeyor Handaaanım! En esaslı işleri aksatıysın böyle, olmeyor... :P Hiç bilemedin 'Rejim keyfi' diye boş bi yemek masası resmi patlat evladım. Aaaa! :D Höpüldünüzzz...

      Sil
  3. ahahahah senin yazılarına bayılıyorum bol bol yaz lütfennn ( resmiyeti kaldırdım kızma nolir)
    keyif mi o da ne?? valla bende bıktım keyif lafınfan. o değil de orda burda paylaşılan resimler.. gurbetteyim ailem anca face den görebiliyo o yüzden paylaşıyorum ben.. anam babam whatsapptan ne anlar anam bi kere resim paylaşmadım diye '' kızımın resmini niye hiç yüklemiyon özledim'' diyo. he evet anamın facebooku var ben açtım laptopumu anama verdim çünki :D
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne demek, samimi olursan memnun olurum asıl. :) Yazılarımı beğenmene de çok sevindim ayrıca. :)
      Ailenden ayrıysan sana herşey mübah kardeş. Onları her paylaştığın nasıl mutlu eder kim bilir. Zaten benim bahsettiğim bu tarz şeyler değil biliyosun. Sırf gösteriş olsun, beğeni alsın, dikkat çeksin diye yapılan samimiyetsiz paylaşımlar. Laptopu anneye vermen de iyi olmuş. Teyzem yazık bi yaştan sonra evlat hasretinden bilgisayar öğrenmiştir. Ne tatlı. :)
      Sevgiler... :)

      Sil
  4. facebooka ne zaman girsem başım ağırıyor, neye bakmıştım nerde kalmıştım, daldan dala bir sürü konu, bir sürü özel gün, ıvır zıvır resimler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla öyle Sema, daldan dala herşey tam anlamıyla. Çöplük gibi. En güzeli bazı takip ettiklerimizi takip etmemeye başlamak. Böylece seçmece paylaşımları görünüyor sadece. En azından ben öyle buldum çareyi. :)

      Sil
  5. Ahahahah sabah şekerim benim:<3 sabah sabah mimikli keyfi :) harikasın bee ne diyim , her dediğine aynen katılıyorum keşke geçenlerde "ablamla kahve keyfi" diye paylaşmasaydım feysde ehehhe :) ay evet yaa özel hayat kalmadı sürekli çekişmeler rekabet hırs .. özenti uff ne çikinleştik biz böyle ya. valla yaa en güzeli kuru fasulye soğan keyfi yaa :)
    acaip güldüm ve hala gülüyorum öperim kocamaan seni<3<3<3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabah sabah mimikli keyfi demek... :) Bak acık ısınmaya başladım sanki kelimeye. ;)
      Yevrum ablanla keyif aldığın bi şeyi paylaşmanda bi şey yok. Saçma olan gerçekte hiç de keyif almadığı, oflayıp pofladığı anları çok keyifliymiş gibi beğeni almak için paylaşmak. Sen onu bunu boşver de, hakkat gel senlen biz bi kuru sovan- fasulye yapalım, bi de resmini atalım buraya, geyiğin dibine vuralım mirim. :D Ben de seni öptüm şeker. Sevgiler... :)

      Sil
  6. Ben de face'den doğum günü kutlamalarına takmış durumdayım, face hergün uyarıyor doğum günü var diye hepsine yazacak olsan günlük rutin işlerin arasına girecek. Mesaj at, özel bir şey yaz çok kutlamak istiyorsan, alo de sesini duy, yakınsa git sarıl kucakla ama duvarından kutlama.
    Oh bu vesile ile ben de içimi döktüm :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O da amacını aşmış uygulamalardan biri haklısın. İyi oldu bak, sabah sabah döktük taşları, cümleten rahatladık. ;)

      Sil
  7. Ben pek kullanmam öyle, üşengeçlik herhalde yoksa herkes kadar dikizci, herkes kadar teşhirciyim :)
    İnşallah bir gün kısmetse "sıçma keyfi" diye koymak istiyorum. İnşallahhh.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkes kadar teşhirci demek. :D Çok güldürdün beni. O zaman 'zıçma keyfi' konulu paylaşımını bekliyorum sabırsızlıkla. Zaten tam da senin alanına giriyo gibi. ;) Sevgiler... :)

      Sil
  8. kızmışsın sen :) ama o foto unutturuyor ki yaaa her şeyii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok be Deep, kızma değil. Gözüme, gönlüme batanlar işte. :) Ben de patlattım bi 'keyfisi' fotosu nabayım. ;)

      Sil
  9. ay ben sana geldiğimde sen de bana geliyormuşsun o arada yaaaa. kaybolmasanaaaa çok kayboluyon sen yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D Ay alemsin Deep ya... Aynen, bayadır sevdiğim bloglara bakamıyodum, yeni blogları keşfe çıkamıyodum. Bu akşam ziyaret akşamı yaptım kendime, cest yaptım. ;) Aklım hep kaçırdığım yazılarınızda, bari yakalayabildiğim kadarına bakayım dedim. :)
      Kaybolmadım, ama çok parçaya bölündüm sanırım son zamanlarda. Puzzle gibin oldum Deep. Kendi parçalarımı bile bulup, birleştiremez gibi bi garip hallerdeyim. Ondan ötürü yani kardiş... ;)

      Sil
  10. Her şey kararınca güzel, fazlası ise adamın göz bebeklerini yerinden oyuyor işte.

    Güldürüp düşündüren hatunum seviliyorsun tarafımdan:)
    Mutlu günler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Göz bebeklerini yeniden oyuyor? Süpersin Hamiyet. Kelimelerle oyunlarına bayılıyorum senin. :)
      Bana şiiri sevdiren hatuuun, siz de tarafımdan pek bi seviliyosunuz, bilesiniz. ;) Sevgiler...

      Sil
  11. çok hoş bir yazı olmuş, gülümseyerek okudum, tespitleirnize gerçekten katılıyorum, artık etrafımda gördüğüm herkes fotoğraf çekip duruyor, sinir bozucu..:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler güzel yorumunuz için. :) Ve fotoğraf çekerken anı kaçırıyoruz malesef çoğu zaman. Bendeniz de dahil... ;)

      Sil
  12. Ben de geldim, takipteyim, beklerim
    http://meleginhediyeleri.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiiin, hep gel. ;) Ben zaten takipteydim. Sevgiler... :)

      Sil
  13. ayy yaa ahaha ama güzel bir konuyu parmaklamışsın yine çokta eğlenceli yani şimdi :D cidden facebok iyiiiice çıkardı bokcağızını. Ben bile " dogum gunumde duvarıma yazmadı hımm sileyim şunu" tribine girmiştim ilk açıldığı zamanlar. nasıl guldum sımdı kendıme hatırlattın ya :D öyle deme bak " beni faceten çıkardı küstü bu bana, havalara gel " diyen akrabalara sahibim pii sinirim attı yine komple dondurcam zaten az kaldı :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu da ayrı bi konu Cam Misket. İyi olmuş değinmişsin. Facebookta paylaştığımı 3 gün sonra beğendi diye trip atma durumları var yani. Valla halimize bakılırsa, Facebook çıktı mertlik bozuldu şeklinde özetleyebiliriz zannımca. ;) Bokcağızı hakkat çıkmış durumda. :)
      Sevgiler...

      Sil
  14. Hayatımızın her anı keyifmiş de meğer haberimiz yoğumuş, feysbuk sayesinde anladık şükür:)
    vallahi güldüm hem de ne:) Çok hoş yazmışsın. Neyse ki ben inatla hiç feysbuk açmamış biri olaraktan çok rahat hissediyorum kendimi:) pişman değilim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D Sevindim çok çok gülmene. Konu gıcık da olsa, gülmene vesile olmuş ne güsel. :) Ve sana çok özendim, hiç facebook açmamış olmak nasıl bi duygudur merak ettim bak şimdi. Bravo! Alnından öptüm. Bakir kalmışsın şu sosyal medya furyasında. :)
      Tebrikler, sevgiler efenim... ;)

      Sil
  15. Şimdi böyle şeyler paylaşan biri olaraktan buna yorum yapmam nası kaçar bilmirem =) Ama o kadar da aşırı değilim yani, şuana kadar internette paylaştığım tek yiyecek sanırsam nerdeyse hepsini kendi başıma yapıp bi şeye benzetebildiğim kahve çekirdeği kurabiyelerdi, o da bi blogda, kendi fotoğraflarımı da çok az paylaşıyorum, o kadardan da bişicik olmaz dimii =D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok şekercim, benim taktığım öyle marifetlerini paylaşmak falan değil. Ben de facebooku aktif kullanıyorum. Aktif bağımlı içiciyim yani. :P Özel mektuplarını, mesajlarını paylaşanlara vs., bi de aslında hiç de keyif almadığı anları çok da mutluymuş gibi yapmacık yapmacık paylaşanara takığım ben. Açıkcası ben fotoğraflarda bile gerçekten mutlu ya da özel hissetmemişsem zaten yansıdığı için görüntüye, çok seçici olmaya çalışıyorum paylaşırken. Öyle otu foku paylaşmak istemiyorum. Konu budur, bundan ibarettir. Sen kahve çekirdeği kurabiyelerini paylaşmaya devam et gönül rahatlığıylan. ;) Sayılmaz onlar. :P Yahu facebook polisi gibi oldum valla. La havle... :) Öpüldünüzzz...

      Sil
  16. "Paylaşmak" derken neyi, nerede, nasıl, kiminle, kimlerle paylaşılacağının yanılgısına düştük sanırım. Sadece sanal ortamda değil, sokakta, toplu taşıma araçlarında da yüksek sesle tartışmalar, cep telefonuyla en gizli kalması gereken haberleri duyurmalar, samimiyetle aleniliği karıştıranlar...
    Oysa komşumuzla bir tabak kuru fasulyeyi "paylaşmak" vardı eskiden. Onu bile unuttuk...
    Güzel bir yazıydı, emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa, o da ayrı konu. Tam da geçen gün metroda bağıra bağıra özel durumundan bahseden bi hatun vardı. Herkes birbirine bakıp, nasıl tepki vereceğini bilemez halde kaldı. Düşün, kadının umurunda değil, etrafındaki bizler utandık yani. Çapsız bol işte, ne dersin...
      Çok teşekkürler güzel yorumun için, beğenmene sevindim. Sevgiler... :)

      Sil
  17. Co haklisiniz . Ölü evinde helva keyfi diye psylasacaklar nerdeyse az kaldı. Sevgiler. Ben de takipteyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D Ne güldüm, ne güldüm ama. Ölü evinde helva keyfi, süper! Geçen gün biz de hastanede ufak bi operasyon öncesi doktorumla geyik yaptık, selfie çekip, dostlarla ameliyat keyfi diye paylaşalım mı diye. Ama sizinki çoook daha güsel oldu. Teşekkürler. Hoşgeldiniz ve hep geliniz. Sevgiler... :)

      Sil
  18. Doğru söze ne denir? :)

    Bu arada sayfaya bakarbakmaz canım kuru fasulye soğan çekti. (gerçekten öyle garip huyum var, yemek pişirme tembeli olduğumdan sanırım)

    Sanıyorum çok yalnızız. Dediğin gibi ilgi çekmek istiyoruz, ben bu yüzden facebook sayfam var ama bir,iki kendimce önemli gördüğüm siyasi konu dışında bir şey koymuyorum. Onlara da bakıyorum kimse yorum yazmamışsa, siliyorum gitsin. Gören okuyan görüp okumuştur diyorum. Facebooklarda her sabah üşenmeden 'günaydın', her akşam üşenmeden 'iyi akşamlar' diyenlere şaşırıyorum. Hele hele ortalık bu kadar pisliğe batmışken ne günaydını? Anlamıyorum.

    Yani çok önemli bir konuya değinmişsin, bence psikologlar filan oturup tez yazmalı bu anlattıkların ve daha fazlasıyla.
    Bak mesela örnek vereyim, (başını ağrıtacağım ama ) bir arkadaşım var - ismi lazım değil- sürekli facebookta 20 yaşının güzel genç fotolarını koyuyor. Yorumlar geliyor "oy maşallah" "güzellik" vs. diye. Ya kardeşim kendine acı çektirmek bu bence.

    Bazıları sürekli fotomodel havasında fotolarını paylaşıyorlar hatta 'nasıl güzel miyim?" filan diye soruyorlar. :)))

    Enaz benim yaşımda biri var, profil fotosu yıllardır (sanırım daima da öyle kalacak) lise yıllarındaki resmi:))

    Bir tanesi eşi öldü, oturmuş sabahtan akşama eşi duyacakmış gibi bir şeyler yazıyor, yahu tövbe tövbe Allah rahmet eylesin de böyle kendini ACINDIRMA oluyor ters tepiyor...bunlar dediğin gibi çok özel şeyler...

    Nezleyim...paylaşım yazanlara...kabız olunca da paylaşacaklar mı? :)

    Ya bilemiyorum yalnızlıktan mıdır nedir? Herkes yalnız, çok yalnız, çok mutsuz sanırım. O yüzden de nezleyim bana ilgi gösterin, eşim öldü beni teselli edin.. (belli ki ailede yeterince teselli edecek akraba filan yok) facebook' u psikolog yerine mi kullanıyorlar anlamadım ..velhasıl bana fenalık geliyor...ha bir de özlü sözler paylaşanlar, 'seni sırtından vurana kızma vs.' ya ne oluyor ki paylaşırlarsa bilmiyorum bıktım yaa valla bıktım...

    sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yafu yine döktürmüşsün. Gülümseyerek, keyifle okudum, ne başımı ağrıtması?! Bazen sen böyle içinden geldiği gibi yorumu basınca diyorum ki biz birlikte yazmalıyız. Ne güzel yazılar çıkarırız kim bilir. Aynı şeylere kıl oluyor, aynı şeylere dikkat ediyoruz. :) Ve sen ne zaman yazıma yorum yazsan, sanki benim es geçtiğim, eksik kaldığım noktaları tamamlıyosun. Umarım yazılarımı okuyanlar senin yorumlarını da okuyorlardır, böylece konu tamamlanmış oluyor çünkü. :)
      Çok teşekkür ederim emeğin, katkın için. Minnettarım varlığına ve yanımda oluşuna. <3 <3 Bu da Bürücük'e... <3 ;)
      Ve evet, bu konudan kesinlikle koca bi tez çıkar. Şahsen alanım olaydı, seve seve yazardım. :)
      Ayrıca canın kuru fasulye çekti mi, üşenme kalk gel sen. Ben de pek severim ve üşenmem, yapar yerim de... ;)
      Sevgiler... :)

      Sil
    2. Beybisi çok sağol güzel düşüncelerin için, eksik demeyelim bu karşılıklı, benim yazılarıma da sen ve diğer arkadaşlarım katkıda bulunuyorsunuz örneklerle, karşılıklı tamamlanıyor gerçekten:)) yani teşekküre değecek bir şey değil sen bir şeyleri hatırlatıyorsun, ben de o şeyle ilgili başka şeyleri hatırlıyorum sayende..
      çok teşekkürler Bücürük için, davet için:) bizden de öpücükler....
      sevgiler

      Sil
  19. PUUHAHAHAAAA NİHAHOHAHA!!! ÇOK GÜLDÜM ÇOOOKK GEBERİYORUM KEYİFTEN .. AHA DA GEBERDİM.
    AÇ Bİ FEYZBUK SOĞUK OLSUN!
    Pipet koymayı unutma.. Böyle forrkk forkk çekeyim dibinde kalan son cümleyi de hava yutup gaz yapsın...
    kaynanamla mezar keyfi, eltimin el işi haroşıolarını de beğenin oyarım resimleri. Gülisten Fırlakgül ''ben senin...'' sayfasını beğendi . sen de beğen aşaaa kalma .
    sevgili bücür iyi ki doğdun layn!
    bak hep yapıyoz bunları niye ?
    Andy Varhol yüzünden..
    Demeyeydi eyiydi ''bir gün herkeş 15 dakkalığına ünlü olcek'' diye.
    yalancı mı çıksın ?? sorarım zatı aliniz haşmetli kurufasulye resimleyeninize efenim ?
    BATATİİİESSS SUUUVAANNNN!!
    Giderim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Heh, işin sorumlusunu da bulduk. Andy amuca! Daha da sırtımız yere gelmez gaalik. :D
      Mezar keyfi de iyiydi yalınız pattiz kardeş. ;)

      Sil
  20. yahu sabah kalktığımızda yüzümü yıkamadan açıp üç hesabımı birden kontrol ediyorum. en sonunda kendime isyan ettim, olum nabıyon bi kendine gel dedim, kendime atarlanırken bi özlü söz söyledim. ooo çok iyi lan diyip gittim o sözü tivit attım. durum vahim
    :):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D Süpersin Safransarı! Bi tarafımızı kurtarsak, öbür tarafımızdan batıyoruz sosyal medyanın içine. Doğruya doğru... :)

      Sil
    2. hatun kurunun yanına soğan da koymuş yaa
      canını yirim (:

      Sil
  21. Anneler gunun kutlu olsun mimikliiiim^-^ en cemkiren en assolist annecik ♥♥♥♥♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oyyy, canım benim, ne kadar incesin, düşüncelisin. <3 <3 Çoook teşekkür ederim hatırladığın için. Mutlu ettin. Yine farkını gösterdin her zaman olduğu gibi. Seviliyorsun... :) <3

      Sil
  22. Yeri gelmişken ben de bir öğretmen olarak, Facebook'ta öğrencileriyle arkadaş olan meslektaşlarımı kınayabilir miyim? Ve parmak kadar çocuğuna Facebook hesabı açan, ya da açmasına izin veren abeveynleri?

    YanıtlaSil
  23. facebookta çocuğuna özel sayfa açanlar vardı benim zamanımda, uzun yıllardır yokum şimdi durumlar nedir bilmiyorum: "Mert'in hayranları".. amacın ne dostum?
    bir de yakın bir arkadaşım facebook kullanmayan eşinin doğum gününü ordan kutlardı: "hayatımın anlamı bilmem neyim......" muhatap eş değil demekki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hala var? Tam görmemişin oğlu olmuş, çekmiş koparmış misali. Facebook'tan çocuğuna, eşine methiyeler düzenler. Aman da bakın ben ne de mutluyum. Eşim, çocuğum, ne de şanslıyım hesabı. Görgüsüzlüğün başka boyutu. Allah akıl fikir ihsan eylesin, ne diyelim... :)

      Sil

Eee, yorum yok mu? Hiç mi yok?! :(