Gülün bile dikeni varken, sen kendini nice
sanırsın ey kendini bilmez hadsiz! Nasıl bu kadar emin olursun
kusursuzluğundan? Hadi diyelim ona uyanamadın, göremedin. De nasıl
bu kadar pervasızca onun bunun yanında kendini över durursun? Nasıl bu kadar
vazgeçilmez olduğunu, kocaman işler kotardığını, aman ne şahane bir malgül olduğunu
dillendirirsin utanmadan? Kendini övdükçe insanların gözünde ufaldığını
fark edemez misin? Sen kendini övdükçe insanların nutkunun tutulduğunu ve karşında ne
diyeceklerini bilemediklerini de mi görmezsin?! Sıkıntıyla konuyu değiştirmeye çalıştıklarını da
mı hissedemezsin? Ne demiş atalar: "Sen kendini övme, el seni övsün." Türkçe
dersi de mi almadın hiç? İlginç atasözleriyle ilgili kompozisyon da mı yazmadın
a be kızanım, kendini bilmezim?!
İşin daha da abuk yanı da, orada burada, zamane
kıraathanesi sosyal medyada "Karşındaki senin aynandır", "Parmağını kendine, toynağını Pekin'e uzat" tarzı özlü, esaslı sözleri de en çok paylaşanlar, ne hikmetse hiç, ama hiç
kendisine dönüp bakmayanlar; alçakgönüllülükten, mütevazilikten nasibini almamışlar oluyor. Ve işte tam da
bu narsist, Kaf Dağı perisi hallerinden mütevellit, etraflarındaki aklı başında
insanları gün be gün kaçırıyorlar. Bir yandan aklı başında insanları kaybederken, diğer yandan da
pohpohçu, yalaka mizaçlı goygoycuları mıknatıs gibi kendilerine
çekmeleri de, işin gülsem mi ağlasam mı bir türlü bilemediğim yanı. Ne diyeyim... Allah
akıl fikir, farkındalık, özeleştiri, gerçekçilik, ha bir de iyi bir psikolog nasip eylesin cümlesine...
Veleddalin amin!!!
*******************************
Not: Paylaşımları lütfen copy/paste ile değil, alttaki butonları kullanarak yapalım. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Eee, yorum yok mu? Hiç mi yok?! :(