Bir
kediyle hayatı paylaşınca bütün kedilere karşı duyarlılığın artacak, hepsi
seninmiş gibi hassaslaşacaksın derlerdi de inanmaz, anlayamazdım. Gerçekmiş...
Evimize bir kedi girdiği günden beri kedigillerle ilgili duyarlılık ve
farkındalığım tavan yapmış durumda zira. Aynı çocuk sahibi olmak gibi bir
şeymiş meğerse. Oğlum doğduktan sonra tüm erkek çocuklarını kendi oğlummuş gibi
görmeye başlamış, ağlamalarına, üzülmelerine dayanamaz, gördüğüm yerde korur
kollar hale gelmiştim. Şimdi de tüm kediler benimmiş gibi davranır oldum
çıktım. Hepsini çok seviyorum, hepsinin varlığına minnettarım yani, öyle bir
şey. Eskiden durup durup kedi videosu, resmi paylaşanları yadırgardım mesela.
Bununla da kalmaz, acık haddimi aşar, kedilerle kafayı yediklerini, hatta insanlara
verebilecekleri ve bir sebeple veremedikleri sevgilerini, kedilere verdiklerini
bile düşünürdüm. 😕 O değil, kendimde kedi seven insanları bu şekilde yargılama
hakkını da nereden buluyordumsa artık. Çok üzgünüm şimdi o zamanki düşüncelerim
ve önyargılarımdan dolayı. 😒 Meğerse
bu başka bir
20 Aralık 2015 Pazar
KEDİLİLİK
8 Aralık 2015 Salı
Özencik miyiz neyiz?!
Bahse girerim, bizim insanımız her bir şeyin suyunu çıkarmak konusunda dünya milletleri arasında ilk üçe girer. Bir şey yeni çıksın mesela, hele bir de tutulmayagörsün, hemen uyanık birileri çıkar, aynısını isminin iki üç harfini, ön ekini, bilemedin son ekini değiştirip, olayı birebir kopyalar. Sonra başka uyanıklar da silsile halinde aynı konsepti çalar ve yer gök o tutulan şeyden olur. Hatta iş öyle bir boyuta gelir ki, insanın bırakın o şeyi sevmeyi, gördüğü yerde kusası gelir, o derece. Farzı misal zamanında biri çıktı Çokşeker diye bir şey icat etti. Koydu rengarenk, çeşit çeşit şekerlemeleri, hepi topu üç kuruşluk şekeri dayadı üç beş katına, e bittabii ok kadar para verince de pek bir tatlı oldu o boyalı renkli şekerler. Hal böyle olunca çok sürmedi kopyacıların konsepti alıp, adım başı şeker dükkanı açmaları. Kısa zamanda her yeri 'Pekşeker, Hepşeker, Hadihadişeker, Bicibicişeker...' adında bilumum şekerciler sardı. Bir ara ekmek fırınından fazla şekerci vardı desem, abartmış olmam herhalde. Ve işte işin cıcığı çıkarılınca haliyle hepsi iş yapamadı ve biir bir kapandılar zaman içinde.
22 Ekim 2015 Perşembe
BIKTIM
24 Eylül 2015 Perşembe
Bayram nedir?!
16 Eylül 2015 Çarşamba
Yol verin gitsin...
16 Ağustos 2015 Pazar
MUĞLA'DA Bİ GÜZELKÖY VAAAMIIŞ...
6 Ağustos 2015 Perşembe
Bebemizi de mi emzirmeyelim?!
Neyse konuyu dağıtmayayım, hanımefendi kadınların orada burada bebeklerini emzirmelerini hiç doğru bulmuyormuş. Kendisi de sadece iki ay emzirip kesmişmiş. Emziren kadın görünce libidosu şey oluyormuş tarzında bir yazıydı. Merak eden bulup, okuyabilir. Zira benim derdim
2 Ağustos 2015 Pazar
Bir güzel şehir, Eskişehir...
![]() |
Porsuk Çayı |
İki ay oldu gideli göreli, hala yazacağım, hala yayınlayacağım. Üstüme yük oldu yazmadıkça bildiğin. Ne çok erteledim. 😳 Zaten son zamanlarda her ne hikmetse her şeyi bir sallama, boş verme hali çöktü ki üzerime pek fena. Tam bir tembel tenekeye döndüm adeta. Totomdaki pirelerin hepsi uyku moduna geçti sanki. Hayır, nedir bu haleti ruhiye, nicedir bir anlasam, çözeceğim. Gel gelelim anlayamamanın, bilememenin ve buna bağlı içime çöreklenmiş rehavetin sürüklediği boşlukta debelenmekteyim hanidir. Memleketin halinden ve bundan mütevellit düştüğüm dipsiz umutsuzluk çukurundan mıdııır, çöl sıcaklarından mıı, yoksa hayatımızdaki bazı değişikliklerden mi bilemedim. Her neyse sebebi, artık silkelenmek, kendime gelmek niyetindeyim ama çok gönülden... 👼
9 Temmuz 2015 Perşembe
Bir Adet Huni İstiyorum- 2
Rahatsız olup olmadığını bile sormadan, izin istemeden, kapalı mekanda yanında fosur fosur sigara içip, nefesini kesen, üzerine sindirdiği kokuyla seni kendinden tiksindirengillerin hadsizliğinden istiyorum.
Yıllarca aynı işi yapmış, mesleğinde uzmanlaşmış kişiye bile çok bilmişlik edip, ahkam kesen kişinin mesnetsiz özgüveninden istiyorum.
Şöyle rahatça bakınıp, beğendiklerini deneyip, alışveriş yapma niyetiyle girdiğin mağazada "Buyrun yardımcı olayım. Nasıl bi şey bakmıştınız?" deyip, peşinde dolanan tezgahtara hönkürüp, püskürtecek deli kafasından
30 Haziran 2015 Salı
İyi ki doğmuşum...
28 Haziran 2015 Pazar
Tekizdir zannımca...
Ayda yılda bir gelen misafirin oturması için evin kocaman bir odasını ayırıp, eni konu dayayıp, döşeyip, her daim temiz ve düzenli tutmak için çoluğu çocuğu, ev ahalisini odaya girmekten men edip, o yüce mekanın adını da misafir odası koyan;
Eğitim sisteminde zorunlu seçmeli adı altında dersleri olup, söz konusu dersleri isteyene istemeyene dayayıp, üstüne bir de kişi kendisi seçiyormuş gibi yapan, mış gibicilikte önde giden;
Araç yolunun ortasından koyun misali yürüyüp, arkasından gelen aracın korna çalmasına da sanki araba yaya yoluna çıkmışçasına heyheylenip, höykürebilen;
14 Haziran 2015 Pazar
Modayla İmtihanım
27 Mayıs 2015 Çarşamba
Bir kedim bile var...
14 Mayıs 2015 Perşembe
Bir kitap bu kadar mı güzel tanıtılır...

E hal böyleyken, en az Deep kadar tatlı ve benim için çok özel, şekerden baldan hallice, sınıfın yaramaz ama her daim vefalı kızı, her daim yanımda yamacımda, her daim hatırlayan, dürtükleyen, sevgisini cömertçe sunan, yüzümü varlığıyla güldüren blog arkadaşım Kreatif Başkan'ın iş çevirmesi video da beni nasıl mest etti, nasıl tüylerimi bir haller etti, anlatmaya kelimeler kifayetsiz. Fikir mükemmel, kadro mükemmel, sonuç mükemmel! Bayıldım! Lütfen izleyin, paylaşın. Ben çok duygulandım izlerken. Deeptone'un kocaman, vefakar, yardımsever yüreği, herkesin okuyabileceği sadelik ve derinlikteki kalemi ve bu güzel kitabı kesinlikle paylaşmaya değer. Hiç tanımıyor olsanız dahi en azından bu güzel video kesinlikle izlemeye, paylaşmaya değer, benden demesi... :)
http://kreatifbaskan.blogspot.com.tr/2015/05/ve-beklenen-videomuz-yaynda.html?spref=bl
10 Mayıs 2015 Pazar
Altın Günün mü var, katmerli göbeğin var...
26 Nisan 2015 Pazar
Paylaşıyorum, öyleyse varım...
13 Nisan 2015 Pazartesi
Tüketim Arsızlarından Sabun Yapma Projesi
3 Nisan 2015 Cuma
PK mi? O ne?!

24 Mart 2015 Salı
Sahne Tozu Yuttum...
10 Mart 2015 Salı
Otobüs Şirketinin Oda Parfümüyle İmtihanı
Öncelikle şu koku konusunu deşeyim. Türk milletinin oda parfümlerine, bol parfümlü yüzey temizleyicilerine, çamaşır yumuşatıcılarına merakını herkes bilir herhalde. Hoş, şahsen ben bilirim bilmesine
2 Mart 2015 Pazartesi
Ben senin suratına hınkırıyor muyum tiryakim?!
20 Şubat 2015 Cuma
Fanatiğim, öyleyse varım...
10 Şubat 2015 Salı
Nesiniz, necisiniz kuzum siz?!
rı bulmak, yeniden bir araya gelmek, farklı çevrelerle tanışmak, bilgi kaynağı veya eğlence aracı olarak kullanmak, komik- eğlenceli videolar izleyip kafa dağıtmak, gülmek, eğlenmek gibi ruhu besleyecek, mutlu edecek birçok imkan sağlıyor olması müthiş. Şahsen dahil olduğum günden beri çok faydasını gördüm, zaman zaman hala da görmekteyim, doğruya doğru. Gel gelelim sosyal medyayı saçma sapan, akıl fukarası faaliyetler için kullananların sayısı da azımsanacak boyutta değil hani. Şu paylaşanın, beğenenin elleri dert görmesin, ne muradı varsa o olsun, efenim bilmem kimin fesini paylaşanın tüm işleri rast gitsin, beğenen eller dert görmesin tarzı zırvaları geçelim baştan, zira onlar ayrı bir başlığın karakterleridir zannımca. Lakin şu şiddet
2 Şubat 2015 Pazartesi
Istakoz Güzelleri
25 Ocak 2015 Pazar
İtinayla Şikayetlenilir...
18 Ocak 2015 Pazar
İster İnan, İster İnanma...
11 Ocak 2015 Pazar
Aramızda Kalsın
Hiç bir gün bir diziyle ilgili yazı yazacağım aklıma gelmezdi doğrusu. Ne niyetim, ne de motivasyonum vardı böyle bir şeye. Lakin hayat işte, aklına gelmeyen ne varsa, başına geliyor en sürprizli yumurtalısından. ;) Neyse mirim, acılı biberli şeyler olmasın da, hayatın sürprizi yumurtası hep böyle tatlı, eğlenceli olsun cümleten.
Açıkçası çok fazla dizi meraklısı, takipçisi sayılmam. Arada tuttuğum, boş zamanlarımda online izlediğim diziler olur. Öyle oturup da her gece dizi bekleyecek, reklam aralarında tadımlık bölümler izleyebilmek için debelenecek ne sabır, ne motivasyon, ne de zaman zira. Nadiren beğendiğim Çalıkuşu ve Kurt Seyit gibi diziler de zaten son zamanlarda bir bir kaldırılıyor yayından hangi akla hizmetse. Kuvvetle muhtemel astarı yüzünden pahalıya geliyor bu tarz yapımların. Kanallar da ya daha maliyeti düşük ve vasat işleri, ya da hani şu meşhur yüzde altmışa hitap eden, töreli, tecavüzlü, öldürmeli, doğramalı, polisli, kenar mahalleli, konaklı, ataerkilli, katakullili, hatta bazıları ilkokul piyeslerinden az hallice, rol kokan şeyleri tercih ediyorlar zahir.
Neyse, sonuçta bu yoklukta, aylar önce bir gün ütü yapacakken ve bundan sebep de ruhum daralmış ve de ütüyü
7 Ocak 2015 Çarşamba
Bir Adet Huni İstiyorum...
İkinci çocuk istemediğini, tek çocukla mutlu olduğunu söyleyen arkadaşına her seferinde bebek konusu olduğunda "Darısı senin başına!" diyen nohut akıllının farkındalık fukaralığından istiyorum...
Mağazadaki tezgahtar kızın daha ilk gidişinde senli benli, canımlı cicimli hafif meşrep muamelesindeki hadsizlikten istiyorum...
Konserde, sinemada, eğitimde o sessizliğin içinde car car çalan telefonunu bırak utanıp hemen kapatmayı,